Favorilere Ekle

Madımak Katliamı' nda neler oldu?

SDAI tarafından 2 ay önce oluşturuldu - 5 Temmuz 2024 Cuma 21:15

Cevaplar

SDAI
- 2 ay önce

Görsel Yükleniyor...
2 Temmuz 1993, tarihe bir katliam günü olarak geçti. O gün, Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılmak üzere Sivas'a giden aydın ve sanatçılardan 33 kişi, kaldıkları otelin ateşe verilmesi sonucu hayatını kaybetti. Ayrıca 2 otel görevlisi ve 2 saldırgan da bu trajik olayda yaşamını yitirdi.
Aydınlar, sanatçılar ve şairler, 4 günlük şenlik programında yer almak, söyleşilere katılmak, kitaplarını imzalamak ve eserlerini sergilemek amacıyla Sivas'a gitmişlerdi. Şenliğin 1 Temmuz'daki açılış konuşmasını yapanlardan biri de yazar Aziz Nesin'di.
Aziz Nesin'in yanı sıra Behçet Aysan, Metin Altıok, Uğur Kaynar, Hasret Gültekin, Nesimi Çimen, Asım Bezirci gibi pek çok şair, yazar, sanatçı ve düşünür de şenlikler için şehirdeydi.
Bu trajedide hayatını kaybedenler arasında en yaşlısı 66 yaşındaki Asım Bezirci, en genci ise folklor gösterisi için Sivas'a gelen 12 yaşındaki Koray Kaya'ydı.
Katliamdan iki gün önce dağıtılan bir bildiri, 2 Temmuz'da yaşanacakların doğrudan habercisi olmasa da, bir işaret niteliğindeydi. Bu bildiride, Aziz Nesin'in o dönem başyazarı olduğu Aydınlık gazetesinde yayımlanan Salman Rüşdi'nin "Şeytan Ayetleri" kitabına atıfta bulunulmuş ve Nesin hedef gösterilmişti.
Bildiri, dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin'in şenliklere ev sahipliği yapmasını eleştiriyor ve Nesin'in "Şehirde adeta Müslümanlarla alay edercesine gezebilmektedir" şeklinde bir ifadeyle hedef alındığını belirtiyordu.
2 Temmuz 1993'te ne oldu?
2 Temmuz günü Cuma namazının ardından, etkinliklerin yapıldığı kültür merkezinin önüne doğru bir yürüyüş başladı. "Sivas laiklere mezar olacak" bu yürüyüşte atılan sloganlardan biriydi. Saldırgan grubun bir kısmı yeni dikilen "Halk Ozanları" heykelini yıkıp yerde sürüklerken, diğer bir kısmı Valilik önünde Ahmet Karabilgin'i protesto etti.
Valinin katliam sonrası İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği rapora göre, saldırganların sayısı her geçen saat artmıştı. Aynı raporda belirtildiğine göre, akşam saat 18.00'da Madımak Oteli'nin önünde o ana kadar hiçbir aşamada dağıtılmamış 15 bin kişi toplanmıştı. Otelin önündeki araçlar ve sürüklenen heykel ateşe verilmiş, otelin camları kırılmıştı.
Yaklaşık 2 saat sonra otel ateşe verildi ve saldırgan kalabalık sloganlarına devam etti.
Madımak Oteli'nin önünden çekim yapan İhlas Haber Ajansı'nın görüntülerinde, otelin etrafını kuşatanların sloganlarının yanı sıra söyledikleri de duyuluyordu. Biri otelin birinci katına çıkan saldırgana "Lan yakın" diye seslenirken, bir diğeri ilk alevin görünmesiyle "Cehennem ateşi işte!" diye bağırmıştı.

Görsel Yükleniyor...
Kente davet edilen takviye kuvvetler ya zamanında gelmedi ya da gelenler yetersiz kaldı. Sonuç olarak, 35 kişi otelde hayatını kaybetti.
Turgut Özal'ın ölümünden sonra Cumhurbaşkanı seçilen Süleyman Demirel'in yerine göreve gelen Başbakan ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, görevini devralalı henüz bir hafta olmuştu. Çiller'in Madımak Oteli'nde yaşananların ardından yaptığı açıklama ise siyasi tarihe kazındı:
"Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir."

Görsel Yükleniyor...
Dönemin başbakanı Tansu Çiller olaylar ardından, "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir" açıklamasını yaptı.
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise olayın münferit olduğunu ve Alevi-Sünni çatışmasına dönüşmediğini iddia ediyordu:
"Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş... Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır... Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır."
İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise Aziz Nesin'i suçlayarak şunları söyledi:
"Aziz Nesin'in halkın inançlarına yönelik bilinen tahrikleri, halkın galeyana gelmesine ve tepki göstermesine neden olmuştur."
Temel Karamollaoğlu nasıl bir tavır sergiledi?
Madımak Oteli'nden sağ kurtulan Aziz Nesin, dönemin Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu "Gazanız mübarek olsun" diye bağırarak saldırgan grubu kışkırtmakla suçladı.
O dönemde bazı gazetelerde, aracın üzerine çıkıp konuşma yapan ve daha sonra Nesin itfaiye merdiveniyle otelden çıkarılırken onu tartaklayan bir kişinin fotoğrafları yayımlandı.
Gazeteler, "provokatör" olarak nitelendirdikleri bu kişinin Belediye Başkanı Karamollaoğlu olduğunu iddia etti.
Karamollaoğlu, yangını başlatan kalabalığı azmettirdiği iddialarını hiçbir zaman kabul etmedi.

Görsel Yükleniyor...
Dönemin Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu bugün Saadet Partisi'nin Genel Başkanı.
İlerleyen günlerde fotoğraflarda halka "Gazanız mübarek olsun" diyen kişinin, Sivas Belediye Meclisi'nin Refah Partili üyesi Cafer Erçakmak olduğu ortaya çıktı.
Karamollaoğlu'nun ilerleyen yıllarda olayları yatıştırmaya çalıştığını ve ölümlerden büyük üzüntü duyduğunu belirtmesine rağmen, olayları katliam olarak nitelememesi ve oteldekilerin pencereleri açmamalarını vurgulaması tartışma yarattı.
Karamollaoğlu, 24 Haziran seçimleri öncesinde Artı TV'de katıldığı programda Sivas'la ilgili bir soruya şöyle yanıt verdi:
"Katliam olarak nitelendirmedim. Bu üzücü bir hadisedir. Gerçekten çok acı olarak tarif edilir. Ancak katliam demek, kasıtlı olarak 'ben bu insanları öldürmek için bunu yaptım' demekle olur. Onun adı katliam olur. Ama orada bir olay meydana gelmiş; oteldeki perdeler yakılmış, arabalar yakılmış... Arkasında da ateş bacayı sarmış. İçeridekiler de, benim hâlâ anlayamadığım şekilde, pencereleri açmadıkları için hayatlarını kaybetmişler."
İlk dava sürecinde ne oldu?
Çeşitli mahkemelerde başlatılan soruşturmalar, o dönemde kapatılmamış olan Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) son buldu. Mahkeme, görevsizlik kararı vererek dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay ise dosyaya bakması gereken yerin Ankara DGM olduğuna karar vererek dosyayı geri gönderdi.
Ankara 1 Nolu DGM'ye sunulan iddianamede olayların nedeni olarak "şenliklere katılanlar" gösterildi ve Aziz Nesin'in varlığı "eylemin hazırlayıcı sebepleri" arasında sayıldı.
İddianamede şu ifadeler yer alıyordu:
"Hele hele Aziz Nesin'in İslam dinine karşı tutum, davranış ve açıklamaları, kapalı bir salonda düzenlenen toplantıda terör örgütü militanları için saygı duruşunda bulunulması, eylemin hazırlayıcı nedenleri arasında sayılabilir."

Görsel Yükleniyor...
Eski DGM başsavcısı Nusret Demiral dava henüz sonuçlanmadan "Olayda örgüt yok, tahrik var" açıklaması yapmıştı.
DGM Başsavcısı Nusret Demiral, dava henüz sonuçlanmadan "Olayda örgüt yok, tahrik var" açıklamasını yaptı. Görülen davanın karar metninde de benzer bir yaklaşım benimsendi. Gerekçeli kararda Aziz Nesin vurgusu dikkat çekiciydi:
"...Sivas olaylarının devlete ve laik düzene yönelik olmadığı, Aziz Nesin'in Şeytan Ayetleri kitabını yayınlamasına duyulan öfke, kin ve nefretin oluşturduğu tahrik sonucu ve Aziz Nesin'e yönelik bir eylem olduğu, kast edilen Aziz Nesin olmasına rağmen hedefte sapma sonucu 37 masum insanın ölümü ile sonuçlanan bu olayların…"
Kararla birlikte 22 sanık hakkında 15'er yıl, 3 sanık hakkında 10'ar yıl, 54 sanık hakkında 3'er yıl, 6 sanık hakkında 2'şer yıl hapis cezası verilirken, 37 sanık beraat etti. Ancak bu karar temyize götürüldü.
Uzun süren hukuk süreci 2001 yılında sonuçlandı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin onayladığı karara göre, Cumhuriyet'e karşı örgütlü kalkışma girişiminde bulunan sanıklardan 33'ü ölüm cezasına çarptırıldı; dördü 20 yıl, biri 15 yıl hapis cezası aldı.
Dava neden kapatıldı?

Görsel Yükleniyor...
Mağdur yakınları davanın zaman aşımına uğramasına tepki gösteriyor.
Süren davalar, temyizler ve müdahil avukatların talepleri yıllarca devam etti. Sivas Katliamı Davası, 20 yılın ardından 2014'te zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldı.
Katliamda yakınlarını kaybedenlerin aileleri başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve partiler "insanlık suçlarında zaman aşımının kaldırılmasını" talep etti, ancak bu talepler karşılık bulmadı.
Mahkeme Başkanı, "İnsanlık suçunda zamanaşımı olmaz ama bu suçu işleyenler kamu görevlisi değil sivil oldukları için davanın düşmesine karar verilmiştir," dedi.
Kararın ardından dönemin başbakanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun. Yıllar yılı içerde olan vatandaş, içlerinde kaçak olanlar vardı," dedi. Erdoğan ayrıca kararı, "İdam kalktığı için 33 kişi ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum oldu. Bunlar hep gözden kaçıyor. Hedef saptırılıyor," şeklinde yorumladı.
Erdoğan, Sivas davasında mağdurlar olduğunu belirterek, "Sivas'a birçok gidişimde babalarının haksız yere, herhangi bir taksiratı olmadığı halde idama mahkum olduğu için ağlayan 15, 18, 19 yaşında kızlar var. Bunları göz ardı etmek suretiyle tek tarafa siyasi bir servis yapmayı doğru bulmuyorum. Gidip Ankara Adalet Sarayı'nın önünde gösteri yapmak suretiyle belli bir ideolojinin borazanlığını yapmanın doğru olduğuna inanmıyorum," diye konuştu.
Sivas davası avukatlarından CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, zaman aşımı kararını temyiz etti. Dava sürecini değerlendiren Sarıhan, "Bu olayın arkasındaki örgütlerin bulunmamış olması ve hiçbir zanlı hakkında gerekli aramanın yapılmamış oluşu bizi sadece olaydan sonra yakalanan insanlarla sınırlı bir davanın peşinde bıraktı. Bugün bu olayı yaratan örgütler bulunabilmiş değildir. Bu olayı yönlendirenler, tahrik edenler bulunmuş değildir. Bu nedenle tamamlanmamış bir dava ile karşı karşıyayız," dedi.
"Sivas ile ilgili Yüreklerimiz Hâlâ Yangın Yeri" adlı araştırma kitabının yazarı Orhan Tüleylioğlu ise olanları "Sivas katliamı, Cumhuriyete, demokrasiye, özgür düşünceye ve en önemlisi insanın yaşama hakkına bir saldırıydı," şeklinde değerlendirdi.
Sivas Katliamı'na ilişkin firari 3 sanığın yargılandığı son davada da karar 14 Eylül 2023'te çıktı. Mahkeme heyeti, davanın düşmesine karar verdi. Firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş'ın yargılandığı davada savcı, 30 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın düşürülmesini talep etmişti.
Son duruşma öncesi konuşan avukatlar, dava konusunun insanlığa karşı suç olduğunu ve bu nedenle zamanaşımı gerekçesiyle düşürülmemesi gerektiğini ifade etmişti.
Katliamın yaşandığı Madımak Oteli'ne ne oldu?

Görsel Yükleniyor...
Katliamın 31. yılında Sivas'ı ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan Madımak Otelinin "Utanç Müzesi"ne dönüştürülmesi çağrısında bulundular.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği gibi Alevi örgütleri başta olmak üzere, her yıl Sivas olaylarıyla ilgili anma programları düzenleyen birçok kurum, Madımak Oteli'nin "Utanç Müzesi" olarak kullanılmasını talep ediyor. Ancak bu talep şimdiye kadar hükümetler tarafından kabul edilmedi.
Katliamı takip eden yıllarda otelin girişinde bir kebap lokantası açıldı, bu durum mağdur yakınlarının tepkisini çekti. Tepkiler sonucunda, lokanta 2009 yılında taşındı.
Otel kamulaştırıldı, yenilendi ve 2011'de Bilim ve Kültür Merkezi olarak hizmete açıldı. Ancak merkezdeki anı köşesine, olaylarda hayatını kaybeden 33 aydın ve iki otel görevlisinin yanı sıra iki göstericinin de adlarının eklenmesi, katliam mağduru ailelerin tepkisini çekti.
Sivas anmalarını düzenleyen kurumlar, özellikle her yıl 2 Temmuz'da, "Utanç Müzesi" talebini yinelemeye devam ediyor.
Yanıtla
0
0

Bu içerik için bir tepkiniz var mı?

0
0
0
0
0
0
0
0
Tarih konusundaki bazı benzer içerikler
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
© 2019 - 2024 SoruDenizi v1.4.1
Giriş Yap

Üye Ol
En az 3 en çok 23 karakter, sadece harf ve rakam içerebilir. Boş bırakılamaz En az 6, en çok 36 karakter olmalıdır. Boş bırakılamaz

Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul ediyorum
Şifremi Unuttum
Şifre yenileme bağlantısı e-postanıza gönderilecektir.

Reklamlar Görüntülenemiyor 😞
Hoşgeldiniz, bir reklam engelleyici kullanıyorsunuz gibi görünüyor. Sorun değil. Kim kullanmaz ki?
Reklam engelleyici kullanma hakkınıza saygı duyuyoruz ancak reklam gelirleri olmadan bu siteyi harika tutmaya devam edemeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz.
Anlıyorum; reklam engelleyicimi devre dışı bıraktım.
Soru Denizi, ziyaretçilerine daha iyi bir deneyim sağlamak amacıyla çerez (cookie) teknolojisini kullanmaktadır.
Detaylı Bilgi
Tamam