Favorilere Ekle

Kıbrıs Barış Harekatı nedir?

SDAI tarafından 1 ay önce oluşturuldu - 2 Mart 2024 Cumartesi 21:30

Cevaplar

SDAI
- 1 ay önce

Görsel Yükleniyor...
Kıbrıs Cumhuriyeti, 1959'da Zürih ve Londra anlaşmalarıyla Türkiye, Yunanistan ve İngiltere tarafından kurulmuştur, bu anlaşmalara imza atan ülkeler Kıbrıs Cumhuriyeti'nin garantör devletleri olmuştur. Uluslararası antlaşmalara göre, 1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası, Türkler ve Rumlar arasında eşit siyasi hak ve statü sağlamıştır.
Anayasa, Kıbrıs Türkleri ve Rumları arasında ortaklık temelinde kurulmuş olup her iki halka da eşit haklar tanımaktadır. Ancak, zaman içinde Rum tarafı, Kıbrıs Türklerini devlet kurumlarından uzaklaştırma ve Enosis (Ada'nın Yunanistan'a bağlanması) hedefine yönelik faaliyetlerini sürdürmüştür. Bu durum, Kıbrıs'taki siyasi gerilimleri artırmış ve taraflar arasındaki ilişkileri zorlaştırmıştır.
Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıslı Rumların tek taraflı güç kullanımıyla Anayasa'yı feshetmeleri sonucunda, 1963'te fiilen sona erdi. Bu dönemde, Rumlar Enosis hedefine ulaşma amacıyla silahlanarak, Yunanistan'ın da desteğiyle, 1963-1974 yılları arasında Kıbrıs Türkleri üzerinde baskı, zulüm ve ambargoyu sürdürdüler.

Görsel Yükleniyor...
Kıbrıs Türkleri, ortaklık devletinin yönetiminden uzaklaştırıldıktan sonra, Rumlar arasında fikir ayrılıkları ortaya çıkmaya başladı.
EOKA mensupları arasındaki görüş ayrılıkları, Türkiye'nin müdahalesinden endişe duyan ve Kıbrıs Türklerini ekonomik olarak zayıflatmayı hedefleyen Rum lider Makarios ile daha hızlı sonuç alınmasını isteyen eski cuntacılardan oluşan EOKA-B mensuplarını karşı karşıya getirdi.

Görsel Yükleniyor...
EOKA lideri Nikos Sampson, Yunan cuntasının desteğiyle 15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak amacıyla Makarios'a karşı darbe gerçekleştirdi ve iktidarı ele geçirdi. Bu darbe, Kıbrıs'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar verme amacını taşıyordu.

Görsel Yükleniyor...
Türkiye'den harekat öncesinde diplomasiyi seçti
Darbenin ardından, Türkiye, 1960 Garanti Antlaşması çerçevesinde öncelikle diplomatik girişimlere odaklandı. Bu bağlamda, 17-18 Temmuz 1974 tarihlerinde Türkiye ile İngiltere arasında, darbenin sonuçlarına yönelik Londra'da görüşmeler gerçekleştirildi.
Görüşmelere garantör ülke olarak Yunanistan da davet edilmiş olmasına rağmen, Atina'daki cunta yönetimi bu görüşmelere katılmayı reddetti.

Görsel Yükleniyor...
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan arasındaki görüşmelerde, İngiltere'ye ortak müdahale teklifinde bulunuldu. Ancak Başbakan Ecevit ve Yardımcısı Necmettin Erbakan, İngiltere'nin olumsuz cevabıyla karşılaşınca, garantörlük hakkını kullanma ve Ada'daki Türklerin güvenliğini gözetme kararı alarak, 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nı başlatma kararı aldılar.
Harekatın duyurulmasında, Başbakan Ecevit'in tarihi ifadesi olan "Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnızca Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Ada'ya gidiyoruz." sözleri ön plana çıktı.
Barış harekatıyla Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakının önüne geçilirken Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve varlığı güvence altına alındı.

Görsel Yükleniyor...
Türkiye, 20 Temmuz 1974'te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 353 sayılı kararı ile İngiltere ve Yunanistan'a "barışın yeniden tesisini sağlamak üzere müzakerelere başlama" çağrısında bulundu ve 22 Temmuz 1974'te harekatı durdurdu.
Daha sonra garantör ülkeler bir araya gelerek Kıbrıs meselesinin çözümü için görüşmelere başladı.

Görsel Yükleniyor...
25 Temmuz 1974'te toplanan 1. Cenevre Konferansı, 30 Temmuz 1974'te imzalanan Cenevre Deklarasyonu ile sona erdi. Deklarasyonun hükümleri arasında, Yunanistan ve Rumlar tarafından işgal edilen Türk anklavlarının acilen boşaltılması ve Ada'da barışın ve anayasal düzenin yeniden tesisini sağlamak amacıyla dışişleri bakanları arasında müzakerelere devam edilmesi bulunmaktaydı.
Aynı zamanda deklarasyon, Ada'da Kıbrıs Türk toplumu ile Kıbrıs Rum toplumu olmak üzere iki özerk yönetimin varlığını ilkesel olarak tanıyan önemli bir adımı içermekteydi.
Harekatın ikinci aşaması "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla başladı
Konferansın 8 Ağustos'ta başlayan ikinci aşamasında, Yunanistan, Ada'da yeni anayasal düzenin kurulmasına yönelik tüm tekliflere karşı çıkarak, anayasaya ilişkin bir uzlaşma sağlanabilmesi için Türk birliklerinin geri çekilmesini şart olarak ileri sürdü.
Aynı zamanda, ikinci toplantıya kadar Rum ve Yunan askerlerinin Türklerin bulunduğu bölgelerden çekilmeleri gerekiyordu. Ancak bu çekilme gerçekleşmediği gibi, saldırılar da devam etti.

Görsel Yükleniyor...
2. Cenevre Konferansı'ndan bir sonuç alınamayınca, 14 Ağustos'ta "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla Kıbrıs Barış Harekatı'nın ikinci aşaması başlatıldı ve 16 Ağustos'ta ateşkes ilan edildi. Türkiye'nin liderliğindeki harekat, başarılı bir şekilde tamamlanarak Ada'da yaşayan Kıbrıs Türk halkının güvenliğini sağladı ve bölgeye barış hakim oldu.
Ancak, ikinci harekat sırasında geri çekilen Rum askerleri, geçtikleri Türk köylerini yakarak silahsız insanları katletti. Toplu katliamlar, katliam çukurları ve mezarlar, harekatın sona ermesinin ardından ortaya çıkarıldı.
Kıbrıs Barış Harekatı sırasında, Türk ordusu 498 şehit verirken, Kıbrıs Türk tarafı ise 70 mücahit ve 270 sivil kaybetti. Kıbrıs Türkleri genel olarak ise 1672 şehit verdi.
Harekatın ardından Kıbrıs Türkleri kendi yönetimlerini kurdu
Kıbrıs'ta gerçekleştirilen harekatın hemen ardından, Kıbrıslı Türkler 1 Ekim 1974'te Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi'ni kurarak mevcut sınırların belirlenmesine olanak sağlayan bir adım attılar.
Bu sürecin bir sonraki aşamasında, Kıbrıs Türkleri devlet yapısını güçlendirme, anayasa oluşturma ve çok partili sisteme geçme gibi deneyimleri yaşadıkları Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD) 13 Şubat 1975'te resmi olarak ilan edildi.
KTFD Meclisi, 15 Kasım 1983'te oy birliğiyle aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kurulduğunu duyurarak bağımsızlığını ilan etti.

Görsel Yükleniyor...
Rumların uzlaşmaz tutumu neticesinde müzakerelerde bir sonuca varılmadı
Kıbrıs meselesine çözüm arayışları, KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile o dönemdeki Rum lider Glafkos Klerides arasındaki Haziran 1968 Beyrut görüşmeleriyle başladı.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 2002'de "Annan Planı" olarak bilinen "Kıbrıs Sorununa Kapsamlı Çözüm Temeli" belgesini sunarak müzakerelere zemin hazırladı.
Denktaş ve Rum lider Tasos Papadopulos, Annan Planı çerçevesinde çeşitli görüşmelerde bulunarak, planı 24 Nisan 2004'te referanduma sundu. Ancak Rum halkı büyük çoğunlukla (yüzde 75,83) planı reddederken, Kıbrıs Türk tarafı (yüzde 64,91) çoğunlukla "evet" dedi.
Referandumun hemen ardından, 1 Mayıs 2004'te Rum yönetimi, Kıbrıs Türkleri yok sayılarak Ada'daki diğer ortak olan Kıbrıs Türkleri olmadan AB'ye tam üye yapıldı.
Crans Montana'da 2017'de başlayan müzakerelerde, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin katılımıyla taraflar arasında anlaşma sağlanamadı.
Son olarak, 27-29 Nisan 2021'de Cenevre'de BM öncülüğünde gerçekleşen gayriresmi Kıbrıs konferansında KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "Yeni fikirlerle gelin" çağrısına uyarak 6 maddelik öneri sundu. Ancak taraflar arasında ortak bir zemin olmadığı için konferans sonuçsuz kaldı.
Tarihsel süreçte, Rum tarafının çözüme yönelik adımları reddetmesi ya da mümkün olmayan ön şartlar koyması, Kıbrıs'ta 50 yılı aşkın süredir devam eden müzakere sürecinde, Türk tarafının yapıcı rolüne rağmen bir sonuca ulaşılamamasına neden oldu.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 2020'deki seçimlerin ardından Türkiye'nin desteklediği "iki devletli çözüm" modelini savunmaktadır.

Görsel Yükleniyor...
Tatar'dan yeni iş birliği önerileri
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Tatar'ın önerilerini "göstermelik" olarak nitelendirdi ve bu önerilerin, Güven Artırıcı Önerileri yoluyla oluşturulan olumlu bir atmosferi zayıflatmaya yönelik bir hamle olduğunu savundu. Anastasiadis, "Önerilerin benimsenmesinin, diyaloğun yeniden başlamasına yol açacak, olumlu bir atmosfer oluşturulmasına katkıda bulunacak Güven Artırıcı Önerilerimiz yoluyla yaratılan imajı tersine çevirmeye yönelik bir hamle olduğuna inanıyorum." ifadesini kullandı.
Anastasiadis ayrıca, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs ile ilgili raporundan da rahatsızlık duyduklarını ifade etti. Raporda önemli boşluklar bulunduğunu ve sorumlulukların kabul edilemez bir şekilde eşit dağıtıldığını belirten Anastasiadis, Genel Sekreter ve Güvenlik Konseyi üyeleri nezdinde girişimlerin hazırlandığını ekledi.
Tatar'dan 6 yeni iş birliği önerileri
Cumhurbaşkanı Tatar, BM aracılığıyla ve iki devletli çözüm temelinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne 6 farklı iş birliği önerisi sundu. Tatar, bu öneri paketini 1 Temmuz'da hidrokarbon, elektrik, yenilenebilir enerji ve su konularında, 8 Temmuz'da ise "Kıbrıs Adası'nın mayınlardan temizlenmesi" ve "düzensiz göçle mücadele" başlıklarıyla Rum kesimine iletti.
Ancak, uzlaşmaz tutumunu sürdüren Rum kesimi, bu önerilere olumsuz tepki gösterdi. Rum lider Nikos Anastasiadis, "Önerilerin benimsenmesinin, diyaloğun yeniden başlamasına yol açacak, olumlu bir atmosfer oluşturulmasına katkıda bulunacak Güven Artırıcı Önerilerimiz yoluyla yaratılan imajı tersine çevirmeye yönelik bir hamle olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullanarak Tatar'ın önerilerini eleştirdi.
Yanıtla
0
0

Bu içerik için bir tepkiniz var mı?

0
0
0
0
0
0
0
0
Tarih konusundaki bazı benzer içerikler
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
© 2019 - 2024 SoruDenizi v1.4.1
Giriş Yap

Üye Ol
En az 3 en çok 23 karakter, sadece harf ve rakam içerebilir. Boş bırakılamaz En az 6, en çok 36 karakter olmalıdır. Boş bırakılamaz

Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul ediyorum
Şifremi Unuttum
Şifre yenileme bağlantısı e-postanıza gönderilecektir.

Reklamlar Görüntülenemiyor 😞
Hoşgeldiniz, bir reklam engelleyici kullanıyorsunuz gibi görünüyor. Sorun değil. Kim kullanmaz ki?
Reklam engelleyici kullanma hakkınıza saygı duyuyoruz ancak reklam gelirleri olmadan bu siteyi harika tutmaya devam edemeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz.
Anlıyorum; reklam engelleyicimi devre dışı bıraktım.
Soru Denizi, ziyaretçilerine daha iyi bir deneyim sağlamak amacıyla çerez (cookie) teknolojisini kullanmaktadır.
Detaylı Bilgi
Tamam