Atatürk 1881 - 1919 filmi incelemesi nasıldır?

"Atatürk 1881 - 1919" filminin Türkiye'de çekilen Atatürk temalı filmler arasında öne çıktığı belirtiliyor. Ancak genel olarak Atatürk üzerine çekilen belgesel ve dizilerin nitelik ve nicelik açısından sıkıntı yaşamadığı ifade ediliyor. Ziya Öztan'ın TRT çatısı altında gerçekleştirdiği konulu dizilerin olumlu tepkiler aldığı, ancak sinema filmi söz konusu olduğunda beklentilerin büyük olduğu ve bu beklentileri karşılayacak bir film yapılmadığı ifade ediliyor.Türkiye'de Atatürk temalı bir film çekmenin zorluklarına vurgu yapılıyor. Bu zorluklar, genellikle sinema sektöründeki yetersizliklere bağlanıyor. "Atatürk 1881 - 1919" filminin bu zorluklardan bağımsız olarak ele alınamayacağı ve seyirci beklentilerini karşılayıp karşılamayacağının kestirilemediği belirtiliyor.Filmin yapımcıları Saner Ayar ve Hakan Mahmutoğlu'nun üstlendiği bilgisi veriliyor. Yapımcıların bu projeyi hayata geçirmek için zorlukları aştığı vurgulanıyor. Yazar, filmin beklentilerinden daha iyi olduğunu kişisel olarak belirtiyor, ancak filmin zorluklar üzerinden ele alınması gerektiğini düşünüyor.Sonuç olarak, Türkiye'de çekilen tüm Atatürk filmlerinin zorluklarla baş etmeye çalıştığı ve bu zorlukların filmlerin değerlendirilmesinde önemli bir kriter olduğu vurgulanıyor.Atatürk filmlerinin çekilmesinde karşılaşılan zorluklara dair bir perspektif sunan yazıya hoş geldiniz. Filmlerin siyasi ve ideolojik hassasiyetlerle dolu olduğu bir konu olduğuna vurgu yapılıyor. Atatürk filmlerinin senaryolarının genel bir çerçeve içinde şekillenmesi gerektiği, herkesin kabul edebileceği bir hikayenin anlatılması gerektiği belirtiliyor. Filmlerden beklenenin ulusal kahramanlık destanını ve coşkusunu yansıtmak olduğu ifade ediliyor.Atatürk filmleri çekerken karşılaşılan ikinci zorluk ise tarihsel hassasiyetlerle ilgili. Tarihçilerin ve seyircilerin detaylara hâkim olduğu bir ortamda, doğru ve güvenilir bilgi vermek gerektiği vurgulanıyor. Resmi tarihten ayrılmadan, tarihsel gerçeklere bağlı kalarak film yapmanın önemine değiniliyor. Ancak bu durumun, bazı tartışmalı konulara girmenin engeli olmadığı belirtiliyor. Yazar, Atatürk filmlerinin bazen eleştiri almaktan kaçınmak adına gerçekleri eğip bükmek zorunda kaldığını ifade ediyor ve bu durumun lise müsameresinden öteye gitmeyi engellediğine dikkat çekiyor.Genel olarak, Atatürk filmlerinin çekilmesindeki zorlukların siyasi, ideolojik ve tarihsel hassasiyetlerle yakından ilişkili olduğu ve bu zorlukların aşılmaya çalışıldığı belirtiliyor.‘Atatürk 1881 - 1919’ filminin resmi tarihi koruyan, ancak gerektiğinde risk alarak müsamere duygusunu bertaraf eden ve ideolojik tercihlerini açıkça ortaya koyan bir yapım olduğuna vurgu yapılmaktadır. Filmde, Mustafa Kemal ile Enver Paşa arasındaki çatışmanın, Necati Şahin imzalı senaryo sayesinde cesur bir şekilde ele alındığı belirtiliyor. Filmde, sadece keskin bir Osmanlı eleştirisine değil, aynı zamanda Mustafa Kemal'in İttihat ve Terakki Cemiyeti ile çatışmasına da yer verildiği ifade ediliyor. Bu durumun, filmde güçlü bir dramatik omurga oluşturduğu ve Mustafa Kemal ile Enver Paşa arasındaki çatışmanın hikâyeye güç kattığı ifade ediliyor.Filmin, tarihsel gerçeklere ne kadar uyduğu konusunda uzmanlar ve araştırmacılara bırakıldığı belirtiliyor. Ancak, kurmaca öğelerin ne kadar güçlü olursa olsun, Mustafa Kemal ile Enver Paşa arasındaki çatışmanın hikâyeye güçlü bir dramatik temel sağladığı ve bu durumun inkâr edilemez bir gerçek olduğu ifade ediliyor.Filmdeki bir başarı olarak, Mustafa Kemal'in karakterinin yaşayan, nefes alan bir karakter haline getirilebilmesi vurgulanıyor. Daha önceki filmlerde kullanılan canlandırma tekniğinin aksine, bu filmde Mustafa Kemal'in duyguları, düşünceleri ve iç dünyasını yansıtan sahici bir insan portresi çizildiği ifade ediliyor. Filmdeki geniş zaman kesitini anlatma zorunluluğu göz önüne alındığında, ana karakterle kurulan duygusal bağın büyük önem taşıdığı belirtiliyor.‘Atatürk 1881 - 1919’ filminin, Atatürk’ün duygu ve düşünce dünyası üzerinden şekillendiğine vurgu yapılmaktadır. Filmin açılış sahnesinde Conkbayırı'ndaki ‘flash-back’ ile Mustafa Kemal’in çocukluk anılarına odaklanılarak, filmin temel düşüncesinin ailesi ve Türkler için güvenli bir yuva özlemi olduğu belirtilmektedir. Bu özlemin, Emperyalizmin Osmanlı İmparatorluğu'nu hedef aldığı bir dönemde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna uzanan güçlü bir hedefe dönüşeceği ifade edilmektedir.Filmin ilk bölümünde, Mustafa Kemal’in çocukluk anılarına odaklanarak, ailesi ve Türkler için güvenli bir yuva özleminin temel düşünce olduğu belirtiliyor. Maskeli eşkıyaların babası Ali Rıza Efendi’ye verdiği zararlar ve Selanik’in Yunanlılara teslim edilmesi gibi olaylar, genç Mustafa Kemal’in güvenlik endişesini simgeler. Filmin, ailenin yaşadığı travmatik olaylarla genç Mustafa Kemal’in güvenlik endişesini nasıl şekillendirdiği anlatılmaktadır.Filmde, Mustafa Kemal’in siyasi fikirleriyle taviz vermez bir muhalif olduğu ve genç yaşlardan itibaren bu durumun bedelini ödediği vurgulanmaktadır. Mustafa Kemal’in önceliğinin, her koşulda vatan savunması ve askerlik hizmeti olduğu ifade edilmektedir. Pasif göreve atandığında kendini okumaya veren ve ileride karşısına çıkacak sorunları önceden planlayan Mustafa Kemal’in, vatan savunması için her şeyden önce bir asker olarak gördüğü belirtilmektedir.Filmin bir diğer artısı, Mustafa Kemal’in ailesiyle ilişkilerini gösteren sahnelerde müsamere havasının olmaması ve sahiciliğin yakalanmasıdır. Filmde Balkan Türklerinin ağzıyla konuşan, sevgi dolu ve mütevazı bir aile tasvir edilmektedir. Ailenin Mustafa Kemal için ne kadar önemli olduğu anlatılmakta, özellikle kız kardeşinin müstakbel eşinin devlet memuriyeti için İttihat ve Terakki’den ricacı olması durumunda, Mustafa Kemal’in gururlu, tavizsiz ve öfkeli bir duruş sergilediği belirtilmektedir.‘Atatürk 1881 - 1919’ filminin, Atatürk’ün karizmatik ve lider kişiliğini zorlamadan, doğal bir şekilde yansıttığı belirtilmektedir. Filmin gençliğin dinamizmi, duygusallığı ve yöneticilere karşı duyulan öfke üzerine odaklandığı ifade edilmektedir. Aras Bulut İynemli'nin performansının, karizmatik özellikleri duygular ve gençlik dinamizmi ile birleştirme başarısı vurgulanmaktadır. Filmde, genç subay Mustafa Kemal’in vatan sevgisi, gençlik ve cesaretini simgeliyor.İlk filmde, Mustafa Kemal’in gençlik, büyüme ve olgunlaşma sürecine odaklandığı belirtilmektedir. Şam’da yaşlı bir kadınla ve Trablusgarp’ta Ömer Muhtar’la yaptığı konuşmalarda Mustafa Kemal’in duyarlı ve sürekli gelişime açık bir kişilik olarak tasvir edildiği ifade edilmektedir. 57. Alay’daki sahnede, Mustafa Kemal’in askerlerle iletişim kurabilen bir lider olarak görüldüğü belirtilmektedir. Filmde, neden Millî Mücadele’nin lideri olacağını anlama noktasında önemli sahneler bulunduğu ifade edilmektedir.Yapımcıların filmde, geniş kitlelere hitap eden ana akım sinema estetiğini tercih ettiği ve yönetmenin bu konuda başarılı bir iş çıkardığı belirtilmektedir. Filmdeki prodüksiyon kalitesinin dünya çapında dikkat çekebilecek bir düzeyde olduğu vurgulanmaktadır. Prodüksiyon tasarımı, kostüm çalışması ve görüntü yönetimiyle filmde yüksek bir kalite seviyesine ulaşıldığı ifade edilmektedir.Sonuç olarak, ‘Atatürk 1881 - 1919’un, seyircilerin beklentilerini yakalayan ve geniş bir zaman kesitini başarılı bir şekilde anlatan bir Atatürk filmi olduğu düşünülmektedir. Filmin, Atatürk'ün karizmatik liderliğini ve gençlik yıllarındaki önemli olayları doğal bir şekilde ele aldığı belirtilmektedir.