Favorilere Ekle

Bilim bilinci açıklayabilir mi?

SDAI tarafından 1 ay önce oluşturuldu - 11 Mart 2024 Pazartesi 21:07

Cevaplar

SDAI
- 1 ay önce

Görsel Yükleniyor...
Karahindiba çiçeğinin solda görünür ışık ve sağda mor ötesindeki görüntüleri (Peach, D. A. H., Ko, E., Blake, A. J., & Gries, G. (2019). Ultraviolet inflorescence cues enhance attractiveness of inflorescence odour to Culex pipiens mosquitoes. In M. Renou (Ed.), PLOS ONE (Vol. 14, Issue 6, p. e0217484). Public Library of Science (PLoS). )
Bilincimizin varlığını ölçüm ya da çıkarıma ihtiyaç duymadan, doğrudan farkındalık içinde fark edebiliriz. Her birimiz, bilinçli zihin durumlarımızın varlığından eminiz, çünkü bu zihin durumlarının bilincindeyiz. Ancak, bu noktada bir sorun ortaya çıkıyor. Normal koşullarda, kırmızı bir domates gördüğümde, o domatesin renginin nasıl göründüğünü, görsel deneyimime odaklanarak doğrudan bilebilirim. Ancak aynı domatesin başka bir kişiye nasıl göründüğünü, yani aynı dalga boyundaki ışığı başka birinin nasıl algıladığını bilmem mümkün mü?
Bilincin, bilim tarafından diğer nesnel konular gibi ampirik yöntemlerle, birden fazla kişi tarafından aynı şekilde kullanılabilen yöntemlerle incelenebilecek bir konu olup olmadığı sorusu ortaya çıkmaktadır.
Düşünce deneyi: Mor ötesi ışığı görme deneyimi
Frank Jackson'ın "Mary'nin Odası" adlı bilgi argümanından esinlenerek, şu düşünce deneyini yapalım:
Arılar mor ötesi ışığı görebilir, bu bilgiyle hareket edelim. Diyelim ki bilgi ve teknoloji seviyemiz, arıların mor ötesi ışığı algılamasını insanlara adapte etmemize olanak tanıdı. Gönüllü bir kişi olan Merve, bir beyin ve göz ameliyatı sonrasında mor ötesi ışığı görmeye başladı. Artık gökkuşağına baktığında, bizim gördüğümüz yedi renge ek olarak yeni bir renk daha görüyor. Merve'nin beyninin ve gözünün yapısını, bu yeni rengi algılamasını tüm fiziksel ve işlevsel detaylarıyla biliyoruz gibi görünüyor. Bu, muhtemelen günümüz teknolojisinin ötesinde bir seviyede gerçekleşse de, prensip olarak bu fiziksel gerçekleri bilmemiz için bir engel gözükmüyor; özellikle de Merve'ye cerrahi müdahale ile bu yeteneği kazandırdığımızı düşündüğümüzde.
Ancak, bu durumda, Merve'nin renk algısına dair tüm bilimsel, fizyolojik ve işlevsel gerçekleri bilmemize rağmen, bilmediğimiz bir şey var: Mor ötesi rengi görmek nasıl bir deneyimdir?
Birinci kişi perspektifinden algılanan bu tür deneyimlere "görüngüsel (fenomenal) deneyimler" denir ve bu deneyimlerin öznel niteliğine ise "qualia" (tekil "quale") adı verilir.
Merve'nin mor ötesi rengi görmesiyle ilgili olarak, şu soruyu sormak mümkündür: Bu renk, Merve'nin gözünde nasıl bir izlenim bırakmaktadır? Ancak, tüm bilimsel bilgimize rağmen, bu öznel bilgiye yani bilinçli deneyimin birinci kişi perspektifinden gelen bilgiye sahip olamayız, çünkü bu bilgiyi, Merve'nin geçirdiği ameliyatı deneyimlemedikçe bilmemiz mümkün değildir. Çünkü bilinçli görsel deneyimin öznel bilgisi, o deneyimi yaşamayı ya da en azından o deneyimi yaşamanın nasıl bir şey olduğunu doğru bir şekilde hayal edebilmeyi gerektirir.
Frank Jackson, bu tür bir senaryonun, bilincin fiziksel bir olgu olmadığı sonucuna varabileceğini iddia etmiştir. Eğer bir kişi Merve'nin beynine dair tüm fiziksel gerçekleri biliyorsa, ancak Merve'nin bilinçli görsel deneyimine dair bilmediği bir gerçek varsa, bilmediği bu gerçek fiziksel bir gerçek olmaktan çıkar. Başka bir deyişle, eğer bilinçle ilgili tüm gerçekler fiziksel olsaydı, bu gerçekler görüngüsel deneyim gerektirmeden öğrenilebilecek gerçekler olurdu. Beynin fiziksel yapısı, elektro-kimyasal değişimler, nöronların ateşlenme örüntüleri ve beyin fonksiyonları gibi gerçekler bilimsel dille ifade edilebilen konular arasındadır. Bu gerçekleri öğrenmek için bu bilgilerin hakkında olduğu görüngüsel bilinç durumuna girmemize gerek yoktur. Ancak, mor ötesi rengi görmenin deneyimini anlamak için, beynin yapısı ve işleviyle ilgili gerçeklerden daha fazlasına ihtiyaç duyarız; bu durumu gerçekten görmemiz gerekir.
Frank Jackson, her fiziksel gerçeğin bilimsel olarak ifade edilebileceğini varsaymıştı. Bu varsayımı kabul etsek de etmesek de, yukarıdaki düşünce deneyine dayanarak, Merve'nin mor ötesi renge dair öznel deneyimi gibi nesnel olarak ifade edilemeyen ve nicelenemeyen öznel bilinç özelliklerine dair bazı gerçeklerin bilim tarafından açıklanamayacağını kabul edebiliriz. Bu durum, bilincin fiziksel bir olgu olup olmadığını belirleme konusunda daha derin bir soru ortaya çıkarır.
Bilinçli deneyimler ve görüngüsel (fenomenal) kavramlar
David Papineau, bu çıkarımın hatalı olduğunu savunmaktadır ve bu görüşünü Brian Loar tarafından öne sürülen ve Daniel Stoljar tarafından "Görüngüsel Kavram Stratejisi" olarak adlandırılan bir itiraza dayandırmaktadır. Bu itiraz, bilinç durumlarının temelde beyin durumlarından (veya beyin durumları tarafından gerçekleştirilen işlevsel durumlardan) ibaret olduğunu ve bilincin prensipte keşfedemeyeceği hiçbir gerçek olmadığını ileri sürmektedir. Ancak, bir beyin durumu iki farklı şekilde kavramsallaştırılabilir:
(i) Üçüncü kişi perspektifinden, deneyimin nöronal ve işlevsel tanımıyla;
veya
(ii) Deneyimin birinci kişi perspektifinden algılanan öznel niteliğine odaklanılarak.
Her iki kavramsallaştırma da aynı fiziksel duruma işaret eder.
Bu tür bir kavramsal ayrım, günlük hayatta sıkça karşılaşılan bir durumdur. Örneğin, geçmişte suyun H2O olduğu bilinmiyordu, ancak su ve H2O her zaman aynı şeydi. Kimileri "su" terimini bilirken H2O'yu bilmeyebilir veya tam tersi durum yaşanabilir. Hatta her iki terimi de bilen kişilerin, Su=H2O özdeşliğini bilmeyebileceği durumlar da mümkündür. Ancak bu durumlar, Su=H2O özdeşliğinin geçerliliğini değiştirmez.
Bilimsel bir dil ile ifade edilebilecek fiziksel bir durumu ele alalım; Merve'nin mor ötesi görme yeteneğini temsil eden beyin durumu MB olsun. Mor ötesi görme deneyimi = MB özdeşliği doğrudur, ancak MB kavramını bilmemize rağmen, bu beyin durumunu kendi öznel deneyimlerimizle anlamakta zorlanabiliriz. Ancak yine de mor ötesi görme deneyimini MB altında bilimsel olarak açıklayabiliriz, bu da mor ötesi görme deneyimine dair bilimsel olarak açıklanamayan bir gerçek olmadığı anlamına gelir.
Ancak bu noktada, Papineau, bu cevabın tatmin edici olmayabileceğini kabul eder. Çünkü hala şu soruyu sorabiliriz: Beyni MB durumunda olan bir kişi tam olarak nasıl bir görsel deneyim yaşıyor? Bu soruya cevap vermekte zorlanmak, MB'ye dair bir gerçeği bilmemizde bir eksiklik olup olmadığı sorusunu ortaya çıkarabilir. Ancak Papineau, bu görünüşün yanıltıcı olduğunu belirtir.
Zihinsel bir durumu öznel olarak kavramsallaştırdığımızda, yani görüngüsel kavramları kullanarak, o durumun örneklerini deneyimlerimizden alıntılayarak anlarız. Bu, bir sözcüğü kullanmak için o sözcüğün örneklerini tırnak içinde kullanmamıza benzetilebilir.
Mor ötesi renkleri görememem, kendi deneyimimde MB durumunu deneyimleyememem anlamına gelir, ancak bu durum, MB hakkında fiziksel ve işlevsel bir tarif kullanarak düşünemeyeceğim ve MB hakkındaki tüm gerçeklere ulaşamayacağım anlamına gelmez. Eğer Merve'ye yapılan ameliyat bana da uygulansaydı, MB durumunu kendi deneyimimle yaşayabilir ve bu sayede onu birinci kişi perspektifinden anlama yeteneğine sahip olabilirdim.
Tabii ki, MB durumunu fiziksel bir tarifle anlamakla birinci kişi gözünden öznel deneyimi kullanarak anlamak arasında önemli bir fark vardır. Öznel deneyimi kullanarak yapılan kavramsallaştırma, deneyimin bir örneğini içerir ve bu nedenle kendisi bir görüngüsel deneyim olarak algılanır. Ancak aynı deneyimin fiziksel bir tarifle kavramsallaştırılması, böyle bir öznel özellikle eşlik etmez.
Bu noktada, öznel kavramsallaştırmayı kullanarak bir deneyim hakkında düşünme deneyimi ile fiziksel/bilimsel kavramsallaştırmayı kullanarak düşünme deneyimi arasında bir görüngüsel fark olduğu düşüncesi, fiziksel tarifin bir şeyleri eksik bıraktığı izlenimini verir. Ancak Papineau, bu yanılgının sadece insan psikolojisiyle ilgili bir durum olduğunu ve bunu bir tür bilişsel çarpıtma veya yaygın mantık hatası olarak ele alarak, bu yanılgıya karşı koymamız gerektiğini savunur.
Papineau'nun "antipatetik hata" iddiasının eleştirel bir değerlendirmesi için çalışmalara göz atılabilir. Mor ötesi renkleri gördüğümde, mor ötesi görme deneyimi hakkında, o deneyime karşılık gelen beyin durumunun bilimsel bilgisine önceden sahip olsam da, bu yeni bir gerçek öğrenme olasılığını ortaya çıkarır mı? Bilgi argümanı üzerine süregelen tartışmalar henüz sona ermiş gibi görünmüyor ve bu konuda yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
Yanıtla
0
0

Bu içerik için bir tepkiniz var mı?

0
0
0
0
0
0
0
0
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
© 2019 - 2024 SoruDenizi v1.4.1
Giriş Yap

Üye Ol
En az 3 en çok 23 karakter, sadece harf ve rakam içerebilir. Boş bırakılamaz En az 6, en çok 36 karakter olmalıdır. Boş bırakılamaz

Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul ediyorum
Şifremi Unuttum
Şifre yenileme bağlantısı e-postanıza gönderilecektir.

Reklamlar Görüntülenemiyor 😞
Hoşgeldiniz, bir reklam engelleyici kullanıyorsunuz gibi görünüyor. Sorun değil. Kim kullanmaz ki?
Reklam engelleyici kullanma hakkınıza saygı duyuyoruz ancak reklam gelirleri olmadan bu siteyi harika tutmaya devam edemeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz.
Anlıyorum; reklam engelleyicimi devre dışı bıraktım.
Soru Denizi, ziyaretçilerine daha iyi bir deneyim sağlamak amacıyla çerez (cookie) teknolojisini kullanmaktadır.
Detaylı Bilgi
Tamam