Favorilere Ekle

Parkour nedir, free run nedir ve farkları nelerdir?

SDAI tarafından 5 ay önce oluşturuldu - 2 Aralık 2023 Cumartesi 13:28

Cevaplar

SDAI
- 5 ay önce - Son Düzenleme: 5 ay önce

Görsel Yükleniyor...
"Le Parkour" terimi, Fransızca kökenli olup Türkçe'de "Parkur" anlamına gelmektedir. Kısaltılmış haliyle "PK" olarak da kullanılabilir. Parkour, insan vücudunun yeteneklerini en etkili şekilde kullanarak, sınırları zorlayarak bir noktadan başka bir noktaya hızlı ve etkili bir şekilde hareket etmeyi amaçlayan bir beden eğitimi türü ve yaşam tarzıdır. Parkour'u uygulayan erkek sporculara "Traceur", bayanlara ise "Traceuse" denir, bu terim "iz bırakan" anlamına gelir.
Parkour'un temel özelliği, özgürlüğüdür. Bu disiplin, belirli temel hareketlere dayanır ve amaç, çeşitli engelleri aşmaktır, sei üzerinden atlamak, altından geçmek gibi. Parkour, sadece belirli temel hareketlerin her yerde uygulanabileceği ve geliştirilebileceği bir disiplindir. Ancak en önemli nokta, akıcılıktır. Parkour'u uygulayan kişi, deneyim kazandıkça bu akıcılığa sahip olma becerisini geliştirir. Estetik bir akış, kişiye bağlı olarak 1 ila 2 yıl içinde elde edilebilir.
Parkour, 2 nokta arasındaki sınırları zorlayan engelleri aşmak için kişinin kendisine belirli hedefler koyması ve bu hedeflere yönelik tekrarlar yapmasıyla ilgili bir disiplindir. Bu süreçte birey, çevre ve hareket farkındalığını geliştirir, vücut yeterliliğinin farkına varır ve kişisel sınırlarını aşar. Parkour, David Belle'in ifadesiyle, hedeflerin olmaması durumunda boşuna sürüklenmek yerine hareket etmek için nedenlere sahip olmayı vurgular.
Parkour, bazen korkutucu veya yüksek sakatlanma riski olarak algılansa da, bu sporu yapanların ifadesine göre "sakatlanma ihtimali, günlük yürüyüş sırasında sakatlanma ihtimalinden daha düşüktür". Çünkü parkour, kişinin yeteneklerini ve sınırlarını keşfettiği bir disiplindir. Bu sayede kişi, neler yapabileceğinin farkında olur ve bu bilgi güven verir. Parkour'un içinde olanlar, çevrelerine daha dikkatli bakabilirler, mümkün ve mümkün olmayanı ayırt edebilirler. Dikkatli olunduğunda, risk almak da azalır.

Görsel Yükleniyor...
Parkour, 1980'lerde Fransa'da David Belle ve arkadaşları tarafından başlatıldı ve hızla yayıldı. Bu öncüler, insan anatomisinin gerçek potansiyelini keşfetmek için sınırları zorladılar. 1997'de David Belle ve Sébastien Foucan, Yamakasi adlı bir grup kurarak parkour'u daha da yaygınlaştırdılar. 2001'de çekilen ilk parkour filmiyle bu spor, dünya genelinde ciddi bir hayran kitlesi kazanmaya başladı.
Şehirde parkour'un ilginç yanlarından biri, insanların gerçekten parkour yapmak için tasarlanmamış nesneler üzerinde hareket etmeleridir. Günümüzde, ebeveynler, çocuklarının parkour yapmalarını engelleyerek onlara şehirdeki hareket etme farkındalığını kazanma şansını, istemeden de olsa, sınırlayabilirler. Ancak parkour sadece fiziksel becerileri geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda cesaret kazandırabilir. Parkour deneyimleri sırasında, kontrol altında veya bir eğitmenin gözetiminde, insanlar cesaretlendirilebilir ve zaman zaman korkutulabilirler. Bu, geleceğin anne ve babalarının özgüven kazanmalarına yardımcı olabilir. Parkour, şehir yaşamının birçok kaybını geri kazandırabilir, başlangıçta vücut yeterliliğinin bilinci, sağlıklı bir vücut, özgüven ve disiplinli bir çalışma hayatı ile eğlence olanağı sağlar.

Görsel Yükleniyor...
Free Run
Freerun, parkur ile benzer bir temele sahip olmasına rağmen, hareketin estetiğine ve akıcılığına özel bir vurgu yapar, bir bakıma "film estetiği"ni hedefler. Freerun, çevresindeki nesnelerle ve engellerle etkileşimli olarak yenilikçi ve yaratıcı olmayı amaçlar. Sadece bir kaçış değil, aynı zamanda eğlenceli ve yaratıcı bir şekilde hedefe ulaşma anlayışını benimser.
Sébastien Foucan, Freerunning'in bir devrim olduğunu ifade eder. Bu spor, hayvan gibi hareket etmeyi, su gibi akmayı ve belirli bir felsefe çerçevesinde içsel dengeyi bulmayı amaçlar. Foucan, Freerunner'ın izlediği yolun dış dünyadan önce kendi iç sesini dinlemeyi gerektirdiğini vurgular.
Freerunning ile ilgili en iyi tavsiyenin, kendi yolunu ve sezgilerini takip etmek olduğunu belirtir. Kişinin adım adım gelişip ilerlemesi ve yolunu kendi iç dengesiyle bulması gerektiğini ifade eder. Foucan, Freerunning'in anlaşılması ve keyif alınması için kişinin kendi ritmini bulmasının önemli olduğunu belirtir.
Foucan'ın Freerunning felsefesindeki temel yapıtaşları şunlardır:
Şiddet Yok: Freerunning'de şiddet ve yıkım yoktur. Bu spor, tutkuya ve yaratıcılığa dayanır.
Yarışma Yok: Freerunning'de ödül aranmaz, başkalarıyla yarışılmaz. Kazanmak ya da kaybetmekten çok, macera ve deneyim önemlidir.
Grup Olmayın: Freerun, bireysel bir spor ve herkesin kendi yolunu bulması gereken bir disiplindir. Paylaşım yapılabilir ancak herkes kendi deneyimini yaşamalıdır.
Lider Yok: Freerunning'de liderlik kavramı yoktur. Herkes kendi yolunu takip etmelidir. Başkalarından ilham alabilir, ancak her zaman kendi yolunu bulmalıdır.
Sébastien Foucan, Freerunning ve Parkour'un farklı şeyler olduğunu belirtir ve bu iki disiplini birbirinden ayırmak gerekir. Her ikisi de dayanıklılık ve kişisel kapasite geliştirmeye odaklanır ve her birinin kendi benzersiz felsefesi vardır. Foucan'ın vurguladığı gibi, her iki spor da sahip olduğumuz bedenin potansiyelini en üst düzeye çıkarmaya yöneliktir.

Görsel Yükleniyor...
Parkur ve Free Runnın farkları nelerdir?
Her ne kadar Parkour ve Free Run, hareket sanatını temel alsalar da, aralarında önemli farklar bulunmaktadır. İlk olarak, isimleri farklıdır ve Free Run, Parkour'dan türemiştir. Ancak, bu iki disiplin arasındaki temel farklardan biri, tekniklerde ortaya çıkar. Parkour'da genellikle taklalar gibi daha artistik hareketlere rastlamazsınız, çünkü Parkour, temel olarak bir beden eğitimi türü veya disiplinidir.
Free Run ise bir spordur ve bu sporu diğerlerinden ayıran en büyük fark, rekabet içermesidir. Parkour'da rekabet veya yarışma ortamı pek söz konusu olamaz, ancak Free Run'da sporcular arasında yarışmalar yapılmaktadır. Bu, Free Run'u sadece bir beden eğitimi disiplini olmanın ötesinde bir spor haline getirir.
Sébastien Foucan, her ne kadar farklı felsefeler olduğunu ifade etse de, Parkour ve Free Run arasında pek de büyük bir fark olmadığını savunur. Foucan'a göre, Free Running, Parkour'un türetilmiş bir versiyonudur ve bu iki disiplin arasında birbirine çok yakın bir hareket mantalitesi vardır. Ancak, Parkour'u dünya ile tanıştıran öncülerin gözünde, Parkour ve Free Run arasındaki farkları daha belirgin görülmektedir.
Kişinin hangi disipline odaklandığına bağlı olarak ilerleme kaydedebileceğini belirten açıklamalara göre, kimisi sadece takla ve artistik hareketlere odaklanabilir, ancak bu durumda ilerleme kaydetmek zor olabilir. Kimisi ise bu iki disiplini veya birini kişisel kapasitesini artırmak için bir araç olarak kullanır, bu da kişinin hedefine daha hızlı ulaşmasına yardımcı olabilir.
Son olarak, Parkour'un sokaktan çıkmış ve sokakta icra edilen bir spor olduğu belirtilirken, Free Run için aynı şeyin söylenemeyeceği vurgulanır. Free Run, zorluk derecesi daha yüksek artistik hareketleri içerdiği için genellikle salon ortamında veya uygun bir zeminde çalışma gerektirebilir. Diğer taraftan, Parkour için salon ortamı şart değildir ve uygun bir çevreyle açık havada pratik yapmak mümkündür.
Tavsiyeler
Parkour ve Free Run gibi fiziksel aktivitelerde riskin bir arkadaş gibi ele alınması ve ona saygı gösterilmesi önemlidir. Risk, sporcuların kendilerinden daha güçlü olabilir ve zarar verebilir, bu nedenle sporcular eğlenirken veya acele ederken zaman zaman riski düşünmeyi unutabilir ve kendilerine zarar verebilirler. Bu durumun önüne geçmek için sporcuların acele etmemeleri ve spor yaptıkları çevre ve diğer sporculara karşı her zaman saygılı olmaları gerekmektedir.
Hızlı bir "Traceur" olmak isteyenlerin, teknikleri öğrenip pekiştirmeleri ve her antrenmanda yeni bir hareket öğrenmeye çalışmamaları önerilir. Belirli bir seviyeye ulaştıktan sonra ise doğal olarak her gün yeni hareketler öğrenmeye başlayacaklardır.
Gerçekçi olmak, sınırları zorlamamak ve kendi bedenini iyi tanımak önemlidir. Riskleri değerlendirmek, korkunun emniyet getirebileceğini ve cesaretin bazen felakete yol açabileceğini anlamak önemlidir. Sporcular her zaman her türlü sonuca hazır olmalı ve sporu sadece kendi memnuniyetleri için yapmalıdır.
Parkour ve Free Run yaparken çevresel farkındalığı artırmak için farklı insanlarla ve farklı yerlerde antrenman yapmak önerilir. Bu, sporcuların hayal güçlerini çalıştırabilir ve düşünmedikleri şeyleri öğrenmelerine yardımcı olabilir.
Zihinsel antrenmana önem vermek de önemlidir. İlgili hareketleri gözünüzde canlandırmak, her anını analiz etmek ve beyinde çalıştırmak öğrenme sürecini destekler. Uygulama alanı sınırlı olsa bile, bir hareketi hayal etmek ile uygulamak arasında bir fark yoktur. Zihinsel antrenmanlar, birikimli bir süreç olup sporcuların becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Yanıtla
0
0

Bu içerik için bir tepkiniz var mı?

0
0
0
0
0
0
0
0
Spor konusundaki bazı benzer içerikler
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
© 2019 - 2024 SoruDenizi v1.4.1
Giriş Yap

Üye Ol
En az 3 en çok 23 karakter, sadece harf ve rakam içerebilir. Boş bırakılamaz En az 6, en çok 36 karakter olmalıdır. Boş bırakılamaz

Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul ediyorum
Şifremi Unuttum
Şifre yenileme bağlantısı e-postanıza gönderilecektir.

Reklamlar Görüntülenemiyor 😞
Hoşgeldiniz, bir reklam engelleyici kullanıyorsunuz gibi görünüyor. Sorun değil. Kim kullanmaz ki?
Reklam engelleyici kullanma hakkınıza saygı duyuyoruz ancak reklam gelirleri olmadan bu siteyi harika tutmaya devam edemeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz.
Anlıyorum; reklam engelleyicimi devre dışı bıraktım.
Soru Denizi, ziyaretçilerine daha iyi bir deneyim sağlamak amacıyla çerez (cookie) teknolojisini kullanmaktadır.
Detaylı Bilgi
Tamam