Favorilere Ekle

Erkek memesi süt üretebilir mi?

SDAI tarafından 2 ay önce oluşturuldu - 28 Ocak 2024 Pazar 22:57

Cevaplar

SDAI
- 2 ay önce

Görsel Yükleniyor...
Laktasyon, memeli hayvan türlerinin dişilerinin yavrularını beslemek amacıyla süt bezlerinden salgıladıkları memeli sütünü vücut dışına akıtmalarına denir. Bu terim, tanım gereği sadece dişiler için kullanılır. Ancak, insan da dahil bazı memeli türlerinde erkeklerin meme uçları da yavrular için besleyici olan biçimde süt üretebileceği bilinmektedir. (Not: Göğüs ile meme aynı şey değildir).
Bu duruma "erkek galaktoresi" veya bazen "erkek laktasyonu" denir. Örneğin, Dayak meyve yarasaları, Bismarck maskeli uçan tilkiler, evcil keçiler ve gine domuzlarının erkekleri de dişileri gibi süt üreterek yavrularını besleyebilirler.
Erkek laktasyonu, kadınların galaktore deneyimlerine benzer şekilde kontrollü veya kontrolsüz süt sızması olayını içerir. Bu durum, tıp literatüründe erkek galaktoresi olarak adlandırılır. Örneğin, yapılan bir çalışmada, erkek sütü ile kadın sütü incelenmiş ve erkek sütünün yeni doğum yapmış bir kadının ürettiği kolostrum ile aynı besleyicilik aralığında olduğu gözlemlenmiştir.
Bu özellik neden evrimleştiği konusunda kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, bazı teoriler öne sürülmüştür. Bir olasılık, dişilerin yavru besleme yükünün bir kısmını alabilen erkeklerin, evrimsel bir avantaja sahip olduğu düşüncesidir. Diğer bir teori ise, memeli evriminin erken evrelerinde her iki cinsiyetin de süt üretebildiği, ancak sonrasında cinsiyet rollerinin ayrışmasına bağlı olarak erkeklerin bu özelliği yitirdiği yönündedir. Ancak, memeli hayvanların çoğunda erkeklerin süt üretmediği göz önüne alındığında, bu ikinci teori daha zayıf olarak değerlendirilmektedir.
İnsan Erkeklerinde Süt Üretimini Tarif Eden Metinler
Antik dönemden başlayarak çeşitli kültürlerde ve eserlerde erkeklerin süt üretebileceğiyle ilgili hikayelere rastlanmaktadır. Bu konudaki yazılı kanıtların bir örneği İncil'de Sayılar 11:12'de geçmektedir, burada Musa'nın Tanrı'ya yönelik bir isyanı dile getirilmektedir. Musa, Tanrı'ya hitaben, "Bütün bu halka ben mi gebe kaldım? Onları ben mi doğurdum ki atalarına yeminle vaat ettiğin topraklara götürmemi istiyorsun? Bana, onları meme emen çocuklara bakan babalar gibi kucağında taşımamı söylüyorsun." ifadelerini kullanmaktadır.
Talmud, İncil'deki bu örneği daha da net bir şekilde referans alır ve bir adamın karısının ölümü üzerine meme emen bir çocuğunun başına gelen olayı anlatır. Adam o kadar fakirdir ki, ıslak bir hemşire tutacak parası yoktur. Ancak bir mucize gerçekleşir, memeleri açılır ve adam çocuğunu emzirebilir.
Bu tür hikayeler antik metinlerle sınırlı kalmamakta, daha sonraki dönemlerde de bu temayla ilgili edebi tasvirler görülmektedir. Örneğin, Tolstoy'un "Anna Karenina" adlı eserinde, gemide hayatta kalmak için İngiliz bir adamın memelerini emen bir bebekle ilgili kısa bir anekdot bulunmaktadır.
Ancak, bu tür hikayelerin gerçeklikle ne kadar uygun olduğu konusunda bilimsel bir temel bulunmamaktadır. Bu hikayeler genellikle mitolojik, simgesel veya alegorik anlamlar taşıyabilir ve gerçek hayatta erkeklerin süt üretme yeteneği bilimsel olarak doğrulanmamıştır.
Charles Darwin'in "İnsanın Türeyişi" adlı eserinde ifade ettiği gibi, memeliler arasında erkeklerde ilkel memelerin varlığı bilinmektedir. Darwin, erkek memelerinin bazı durumlarda iyi gelişmiş ve bol miktarda süt verebilen bir özellik gösterdiğine dikkat çekmiştir.
Ayrıca, 1896'da George Gould ve Walter Pyle tarafından yazılan "Anomalies and Curiosities of Medicine" adlı eserde, çeşitli örneklerle erkeklerin bebek emzirebildiği gözlemlenmiştir. Örneğin, Hunter'ın atıfta bulunduğu elli yaşındaki bir adam, karısıyla çocuklarının emzirmesini eşit olarak paylaşmıştır. Bir denizci, karısını kaybettikten sonra oğlunu susturmak için kendi göğsünü kullanmış ve birkaç gün sonra çocuğunu besleyebilmiştir. Humboldt'un gözlemlerine göre, karısı hastalandığında Güney Amerika'da bir köylü, kendi sütünü kullanarak doğumdan hemen sonra çocuğunu beslemiştir.
Ayrıca, Brezilya'daki bazı misyonerlerin iddialarına göre, bir Hint ulusunda kadınların küçük ve solgun göğüslere sahip olduğu ve çocukları tamamen erkeklerin beslediği söylenmiştir. Benzer şekilde, Prusyalı doğa bilimci Alexander von Humboldt'un gözlemlediği, karısı hastalandıktan sonra çocuğuna süt veren Güney Amerikalı bir adam örneği de verilmiştir.
Bu tür gözlemler, ilginç ve nadir durumlar olmakla birlikte, genel olarak memelilerdeki süt üretme yeteneği açısından istisnai durumları temsil eder. Bu örnekler, doğal olarak evrimsel bir avantajın yanı sıra, çeşitli kültürlerin ve tıp literatürünün ilginç anekdotları olarak değerlendirilebilir.
Dr. Iwan Bloch'un "Zamanımızın Cinsel Tarihi" adlı eserinde ifade ettiği gibi, meme bezlerinin orijinal işlevinin kokulu maddelerin üretimi olduğu, ancak daha sonra yalnızca süt salgılanmasına ayrıldığı bilinmektedir. Bloch'a göre, atalarımızda mevcut insan ırkından daha fazla sayıda meme bezi bulunuyordu. İnsan embriyosunun normal olarak aşırı meme büyümesi sergilediği, ancak bunlardan sadece ikisinin normal olarak geliştiği belirtilmiştir. Ayrıca, şu anda gelişmemiş bir durumda olan erkeklerin göğüsleri eskiden daha iyi gelişmişti ve dişilerinki gibi yavruları besleme amacına hizmet ettiği iddia edilmiştir.
Unassisted Childbirth sitesinde anlatılan anekdot ise, yıllardır tanıdığı iki erkeğin, bir arkadaşlarının plansız hamileliği sonrasında bebeği almak için plansız bir taşıyıcı hamilelik gibi davrandıklarını ve bebeği doğduktan sonra sütanelik yapabilmek adına çaba gösterdiklerini belirtiyor. Bu örnekte, biri sürekli olarak süt sağmış ve diğeri ise bebeği emzirerek beslemiş. İddiaya göre, bebek 12 haftalık olduğunda, süt üreten arkadaş, bebeği tamamen emzirecek kadar süt üretebilmiştir.
Toronto Üniversitesi Antropoloji Bölümü profesörlerinden Patty Stuart Macadam ise 1996 tarihli eserinde, erkeklerin süt üretebilme yeteneğinin mümkün olduğunu ve hem hayvanlarda hem de insanlarda gözlendiğini ifade etmiştir. Örneğin, 1992'de Malezya'nın Pahang kentindeki Krau Av Hayvanları Koruma Alanı'nda yakalanan Dayak meyve yarasalarının erkeklerinin, az miktarda süt üretebilen fonksiyonel meme bezlerine sahip olduğu belirtilmiştir. Macadam, erkek emzirmesinin fizyolojik olarak mümkün olduğunu ve bazı insan erkeklerinin doğumda ve ergenlikte süt salgıladığını ifade etmiştir.
Ancak, bu tür örnekler genellikle istisnai durumları temsil eder ve genel olarak bilimsel bir temele dayanmazlar. Bu nedenle, anekdotlar bilimsel açıdan kanıt oluşturmaz ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulur.
Jared Diamond'un "Baba Sütü" makalesinde ve "Seks Neden Keyiflidir?" kitabında ifade ettiği görüşlere göre, bilim ve tıp teknolojisinin potansiyeli düşünüldüğünde, bazı erkeklerin özel koşullar altında meme gelişimi yaşayabildiği ve süt üretebildiği bilinmektedir. Özellikle bazı evcilleştirilmiş erkek keçilerde, normal testislere ve dişileri dölleme yeteneğine sahip olmalarına rağmen kendiliğinden büyüyen memeler ve süt salgılamalarının gözlemlendiği ifade edilmektedir.
Diamond, elle meme ucu uyarımı ve hormon enjeksiyonlarının bazı kombinasyonları kullanılarak, baba adaylarının gizli kalmış süt yapma potansiyelini açığa çıkarabileceğini öne sürmektedir. Bu durumun, duygusal bir bağ oluşturmak ve anne ile çocuk arasında özel bir ilişkiyi teşvik etmek açısından avantajlı olabileceği ifade edilmektedir. Diamond, erkek laktasyonunun potansiyel faydaları arasında, günümüzde annelerin emzirmeye uygun olmaması durumunda bebeklere anne sütünün avantajlarını sağlamak ve bağışıklık savunmalarını güçlendirmek gibi faktörleri vurgulamaktadır.
Ancak Diamond, bu potansiyel avantajların gerçekleşebilmesi için fizyolojik engellerin aşılması gerektiğini, ancak daha büyük bir engelin psikolojik olduğunu belirtmektedir. Toplumsal normlar ve cinsiyet rolleri nedeniyle, emzirme eyleminin hala genellikle kadınlara ait bir görev olarak algılandığını ifade etmektedir.
Sri Lanka'da, 2002'de eşi ikinci çocuğunun doğumu sırasında ölen bir adamın, iki kızını emzirmesiyle ilgili bir haber, Agence France-Presse tarafından yayınlandı. Bu olay, istisnai bir durumu temsil etmektedir ve genel olarak erkeklerin emzirme yeteneği olmadığı kabul edilmektedir.
Dustin Hoffman'ın ifadesine göre, 2004 yılında dede olduğunda garip bir şekilde emzirme içgüdüsünün tetiklendiğini belirtmesi, biyolojik olarak erkeklerin meme uçlarına sahip olmasının ve süt bezlerinin oluşmasının, insanın embriyonik gelişimi sırasında gerçekleştiği bir gerçeği yansıtmaktadır. Ancak bu, genelde erkeklerin süt üretebileceği anlamına gelmez.
2005 yılında The Guardian gazetesinde yayınlanan bir makalede, Amerikalı antropolog Profesör Barry Hewlett'in Orta Afrika'daki Aka Pigme halkı üzerinde yaptığı araştırmada, erkek meme uçlarının, annenin ortalıkta olmadığı durumlarda bebeklerin emzirilmesi için bir yedek olarak kullanıldığı belirtiliyor. Ancak bu durum, emzirmenin biyolojik olarak erkekler için bir norm olduğunu göstermez, daha çok özel durumların bir sonucu olarak değerlendirilmelidir.
Erkekler Nasıl Süt Üretebilir?
Tıbbi antropolog Dana Raphael ve endokrinolog Robert Greenblatt, erkeklerin meme uçlarını uyararak emzirmeyi tetikleyebileceği fikrinde birleşirken, Jack Newman, süt üretmek için gerekli olan hormon artışının olması gerektiğini savunmaktadır.
Newman'ın görüşüne göre, süt üretimi için prolaktin adlı hormonun artması gereklidir. Kadınlar genellikle hamilelik sırasında ve emzirme sürecinde daha yüksek prolaktin seviyelerine sahiptir. Bu hormon, hipofiz bezi tarafından üretilir ve süt üretimini uyarır. Newman, erkeklerin memelerinin süt üretimi için bu hormonu doğal olarak artırma yeteneğine sahip olmadığını düşünmektedir. Ona göre, süt üretimi için aniden ortaya çıkan bir prolaktin salgısı olması gerektiğini belirtmektedir.

Görsel Yükleniyor...
Süt üretimini sağlayan ani prolaktin artışını gösteren bir grafik.
Bu bağlamda, üremeyle ilişkili prolaktin artışı genellikle kadınların doğal olarak sahip olduğu bir özelliktir. Erkeklerde ise bu durumun oluşması, hormonal dengenin ciddi bir şekilde bozulması veya başka tıbbi durumlar gerektirebilir. Yukarıda bahsedilen Tolstoy alıntısının gerçek olma olasılığı düşük görünmektedir ve Newman, bu örneği hipofiz tümörüne bağlamaktadır.
Süt Üretiminde Prolaktinin Rolü
Emzirme ile ilgili hormonal süreçlerin anahtar oyuncuları prolaktin ve oksitosin hormonlarıdır. Prolaktin, süt üretimi için gereklidir ve alveol hücreleri tarafından salgılanır. Hamilelik sırasında, kandaki prolaktin seviyeleri artar ve meme dokusunun büyümesini ve gelişmesini uyararak süt üretimine hazırlık yapar. Ancak hamilelik hormonları olan progesteron ve östrojen, prolaktinin bu etkisini engeller. Doğumdan sonra, progesteron ve östrojen seviyeleri düşer, bu da prolaktinin bloke olmamasına ve süt salgısının başlamasına neden olur.
Bebek memeyi emdiğinde, prolaktin seviyeleri artar ve alveoller tarafından süt üretimini uyarır. Prolaktin seviyeleri, emzirme başladıktan yaklaşık 30 dakika sonra en yüksek seviyeye ulaşır, bu da bir sonraki emzirme seansı için süt üretimini sağlamak açısından önemlidir. İlk birkaç hafta boyunca bebek ne kadar çok emer ve uyarırsa, o kadar fazla prolaktin ve süt üretilir.
Emzirme sırasında salgılanan oksitosin hormonu, sütün meme ucundan çıkmasını sağlar ve aynı zamanda annenin rahatlamasına yardımcı olur. Bu nedenle, gece emzirmek, süt tedarikini sürdürmek ve annenin rahatlamasını sağlamak açısından önemlidir.
Ayrıca, emme süreci, diğer hipofiz hormonlarını da etkiler. Özellikle gonadotropin salgılatıcı hormon (GnRH), folikül uyarıcı hormon ve luteinize edici hormonun salınımını etkiler. Bu hormonların salınımındaki değişiklikler, yumurtlama ve menstrüasyonun baskılanmasına neden olabilir. Bu nedenle sık emzirme, yeni bir hamileliği geciktirmeye yardımcı olabilir, özellikle geceleri emzirme bu etkiyi güçlendirebilir.
Erkeklerde Süt Üretimini Tetikleyen Faktörler
Thorazine (chlorpromazine), 20. yüzyılın ortalarında antipsikotik bir ilaç olarak kullanılmaya başlandı ve hipofiz bezini etkileyerek aşırı prolaktin üretimine neden oldu. Bu durum, erkeklerde süt üretimini tetikleyebilir. Benzer şekilde, hipofize baskı uygulayan tümörler de aşırı prolaktin üretimine neden olabilir.
Yenidoğan bebekler, anne sütünden aldıkları yüksek prolaktin miktarı nedeniyle meme uçları kabarabilir ve sanki süt üretecekmiş gibi beyazlaşabilir. Bu durum, "Cadı Sütü" olarak adlandırılır. Bebekler, annenin vücudundaki aşırı prolaktini plasenta aracılığıyla alır ve bu hormonların filtrelendiği süreç birkaç hafta sürebilir.
Az sayıda genç ve yaşlı erkek, "erkek galaktoresi" adı verilen bir durumda, meme uçlarından sütlü bir sıvı salgılayabilir. Bu durum, hormonlardaki genel bir artışın prolaktin fazlalığına neden olabileceği ergenlik döneminde sıkça görülür. Ayrıca, hipofiz bezini beklenmedik şekillerde etkileyebilen hipotiroidizm de bu duruma yol açabilir.
Bazı karaciğer hastalıkları da erkek laktasyonuna neden olabilir. Özellikle siroz, vücudun hormonları kan dolaşımından uzaklaştırma yeteneğini engelleyerek, olağandışı birikimlere yol açabilir. Bu durum, hormonal dengesizliklere ve süt üretimine katkıda bulunabilir.
Süt Üretmek İsteyen Erkeklerin Seçenekleri
Yavrularını emzirmek isteyen erkeklerin prolaktine erişimi zor olabilir. Prolaktin, hap veya iğne formunda yaygın olarak bulunmaz; ancak prolaktin üretimini uyarabilen bazı reçeteli ilaçlar mevcuttur. Örneğin, Reglan (metoklopramid) ve Motilium (domperidon) gibi ilaçlar, süt üretiminde zorluk çeken veya bir yenidoğanı evlat edinmiş ve emzirmek isteyen kadınlara reçete edilebilir. Ancak bu ilaçlar, bazı potansiyel yan etkilere neden olabilen hareket bozuklukları gibi etkiler gösterebilir.
Bu tür ilaçlar genellikle süt üretip üretemeyeceklerini merak eden erkeklere reçete edilmemektedir. Emzirme danışmanına başvuran bir erkek, prolaktin reçetesi konusunda tereddüt yaşayabilir. Erkek emzirmesi (ve hatta kadın emzirmesi), dünyanın birçok yerinde hala tabu olan bir konudur ve doktorlar, emzirmenin önemini zedelemek istemeyebilirler.
Süt üretimini teşvik etmenin daha doğal bir yolu, bebeğin meme emişini taklit etmektir. Bir bebek veya simüle edilen bir pompa ile yapılan emme hareketi, beyne bağlı mekanoreseptörleri uyararak hipofiz bezini aktive eder. Bu yöntem, evlat edinen annelerin hormonal olarak süt üretmeye hazır olmadıkları durumlarda kullanılır. Standart bir sağma programı genellikle her üç saatte bir her memeyi pompa ile sağmayı içerir. Erkeklerin meme uçlarında da kadınlar gibi mekanoreseptörler bulunduğu için, teorik olarak bu yöntem erkekler için de işe yarayabilir.
Ragnar Bengtsson'un çabası ve kadınlar üzerindeki çalışmalar gösteriyor ki süt üretimi karmaşık bir süreçtir ve bu süreç kişiden kişiye büyük ölçüde değişiklik gösterebilir. Kadınlar arasında bile tam süt üretim kapasitesine ulaşanların oranı düşük olduğu için, erkeklerin benzer bir süreçle başarı elde etmeleri beklenenden daha zor olabilir.
Bu konudaki bilimsel araştırmalar ve deneyler, genellikle hormonal faktörlerin yanı sıra genetik ve anatomik faktörlerin de süt üretimi üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, erkeklerin süt üretimi potansiyeli konusunda kesin bir şey söylemek zordur. Ancak, genel olarak, kadınların biyolojik olarak süt üretme kapasitesine sahip olduğu ve bu yeteneğin hamilelik ve emzirme dönemlerinde aktive olduğu bilinmektedir.
Yanıtla
0
0

Bu içerik için bir tepkiniz var mı?

0
0
0
0
0
0
0
0
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
© 2019 - 2024 SoruDenizi v1.4.1
Giriş Yap

Üye Ol
En az 3 en çok 23 karakter, sadece harf ve rakam içerebilir. Boş bırakılamaz En az 6, en çok 36 karakter olmalıdır. Boş bırakılamaz

Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul ediyorum
Şifremi Unuttum
Şifre yenileme bağlantısı e-postanıza gönderilecektir.

Reklamlar Görüntülenemiyor 😞
Hoşgeldiniz, bir reklam engelleyici kullanıyorsunuz gibi görünüyor. Sorun değil. Kim kullanmaz ki?
Reklam engelleyici kullanma hakkınıza saygı duyuyoruz ancak reklam gelirleri olmadan bu siteyi harika tutmaya devam edemeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz.
Anlıyorum; reklam engelleyicimi devre dışı bıraktım.
Soru Denizi, ziyaretçilerine daha iyi bir deneyim sağlamak amacıyla çerez (cookie) teknolojisini kullanmaktadır.
Detaylı Bilgi
Tamam