Fizik alanında yaptığı gelecek öngörüleriyle tanınan Michio Kaku'nun gelecek yıllara ilişkin tahminleri nelerdir?

Michio Kaku, kuantum çağının insanlığın geleceğini şekillendireceğine inanıyor ve bu alanda üretilecek teknoloji ve bilgisayarların insanlığın en büyük sorunlarına radikal çözümler getireceğini düşünüyor. Yapay zekanın insanlık için potansiyel bir tehdit oluşturabileceğini ancak bunun kontrol altına alınabileceğini savunuyor.Kaku'nun teorik fizik alanındaki başarısının yanı sıra bilim iletişiminde de etkili olduğu biliniyor. 77 yaşındaki fizikçinin New York Şehir Üniversitesi'nde teorik fizik profesörlüğü yaptığı ve Quantum Supremacy (Kuantum Üstünlüğü) gibi önemli kitaplar kaleme aldığı belirtiliyor. Kaku'nun kitaplarında insan beyninin üç bölümden oluştuğunu ve prefrontal korteksin, geleceği görebilme yeteneğimizin anahtarını oluşturduğunu ifade ettiği söyleniyor. Beyin arka kısmının sürüngen beyni, orta kısmının limbik beyni ve ön kısmının prefrontal korteks olduğunu açıklıyor.Kaku, insanların sıradanlık ile deha arasındaki farkın, sıradan insanların yalnızca yakın geleceği görebilmesine karşın dehaların geleceği simüle edebilme yeteneğine sahip olmalarında yattığını belirtiyor. Dehaların zaman makinası olarak adlandırdığı prefrontal korteksinin, geleceği öngörme ve hayal kurma yeteneğini sağladığını vurguluyor. Önümüzdeki 100 yıl içindeki büyük buluşlar konusunda düşüncelerimi paylaşmak isterim. Geçmişteki büyük ilerlemeler genellikle küçük veya büyük olan şeylerin analiziyle gerçekleşti. Küçük olanı insan beyni ve genetik olarak nitelendirebiliriz, büyük olanı ise Büyük Patlama Teorisi ve şu anda uyguladığımız kuantum teorisi.Michio Kaku'ya göre, bir sonraki büyük sıçrama, kuantum teorisini kullanarak genetik ve insan beynini anlayabildiğimizde gerçekleşecek. Bu, kuantum bilgisayarlarının da devreye girmesiyle olacak. Doğa, bir tür kuantum bilgisayarına benzetiliyor, ancak insan yapımı bilgisayarlarımız dijital bir zihne sahipken, Doğa'nın dili kuantum zihnidir.Bu ilerlemeler sadece fizik alanını değil, aynı zamanda tıp gibi diğer alanları da etkileyecek. Örneğin, tıp şu anda deneme yanılma yöntemiyle ilerliyor, ancak kuantum teorisiyle moleküllerin işleyişini görselleştirebilir ve buna göre ilaçlar geliştirebiliriz.Kuantum bilgisayarlar, kimyagerlerin ve biyologların gelecekte işlerini nasıl etkileyeceğine dair endişeler var. Ancak, Kaku'ya göre, bu teknolojiler onların işlerini kolaylaştıracak ve daha derin anlayışlar elde etmelerine yardımcı olacak.Kanserin tedavisi ve teşhisi konusunda da büyük ilerlemeler bekleniyor. Kuantum teorisi ve bilgisayarlarının yardımıyla, kanserin tespit edilmesi ve hatta tedavi edilmesi mümkün olabilir. Bu, kanserin erken aşamalarda tespit edilmesini ve tedavi edilmesini sağlayabilir, böylece tümörlerin ve kanserin tamamen ortadan kalkmasını mümkün kılabilir. İnternetin geleceği konusunda da Kaku çarpıcı tahminlerde bulunuyor. Dijital internetin yerini beyinle bütünleşik bir kuantum internetinin alacağını düşünüyor. Bu, insanların düşüncelerini doğrudan birbirlerine aktarabileceği ve dünya ile etkileşime geçebileceği bir sistem olacak.Ancak, yapay zekanın potansiyel tehlikeleri konusunda da uyarılarda bulunuyor. İnsansız hava araçlarının yanlışlıkla insanları hedef alabileceği ve yapay zekanın insan zekasına ulaşmaya başladığı noktada ortaya çıkabilecek tehlikeleri vurguluyor. Bu nedenle, yapay zekanın gelişimine ilişkin önlemler alınması gerektiğini savunuyor. Kuantum bilgisayarların geleceğimizi nasıl şekillendireceğine dair fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Bazıları kuantum devriminin hastalıkları ortadan kaldırabileceğini düşünüyor. Gerçekten de, kuantum bilgisayarlar bazı hayallerimizi gerçekleştirebilir. Belki de bir gün yaşlanmanın etkilerini durdurabileceğimizi ve hastalıklardan ölmeyi sonlandırabileceğimizi hayal ediyorum.Ancak, yaşlanmayı çözmenin ötesinde, insanlar arası ilişkiler gibi karmaşık konuları kuantum bilgisayarların çözmesinin mümkün olmadığına inanıyorum. İnsanların birbirleriyle olan ilişkileri ve sosyal etkileşimleri o kadar karmaşıktır ki, insanları barış içinde yaşatmak için başka çözümlere ihtiyaç vardır, bu sadece teknolojiyle değil, aynı zamanda insanlığın değerlerine ve kültürel dinamiklerine de bağlıdır.Kuantum çağının çözemeyeceği sorunlar var mı diye sorulduğunda, kuantum bilgisayarların neredeyse her problemi çözebileceğine inanıyorum. Ancak, insanlığın zayıflıkları olan savaş ve kıskançlık gibi duygusal sorunları çözmede kuantum bilgisayarların etkili olamayacağını düşünüyorum.Evrim bize pek çok özellik verdi, bazıları insanlığın yararına olan özelliklerdir, bazıları ise değil. Evrimin tek amacı hayatta kalmak için uygun adapte olmuş bireyler üretmektir. Bu yüzden, insanların mükemmel olmayan pek çok yanı vardır ve evrim bu zayıflıkları göz önünde bulundurmaz.