Favorilere Ekle

Çalışma odası nasıl tasarlanmalı?

SDAI tarafından 4 ay önce oluşturuldu - 11 Temmuz 2024 Perşembe 10:06

Cevaplar

SDAI
- 4 ay önce

Görsel Yükleniyor...
Home office alanları, teknolojinin gelişmesi ve uzaktan çalışma sistemlerinin yaygınlaşmasıyla son dönemde oldukça popüler hale geldi. Pandemi süreci, evden çalışma ortamlarında verimli bir düzen kurmanın zorluklarını net bir şekilde ortaya koydu. Şehir yaşamında metrekarelerin giderek küçülmesi, home office alanlarının yatak odalarına, salonlara veya evin “boş” kalan köşelerine entegre edilmesini gerektirdi. Ancak bu şekilde kurgulanan çalışma ortamlarının verimli ve sürdürülebilir olmadığı sıklıkla deneyimlerle doğrulandı.
Ev ortamında alışılmış düzenin içerisine bir çalışma alanı entegre edildiğinde, odaklanma problemleri, dikkat dağınıklığı, verimsiz çalışma ve ergonomi sorunları gibi zorluklar ortaya çıkabilir. Bu tür sorunlardan kaçınmak için kişilerin kendi verimli çalışma stillerini analiz etmeleri ve aşağıda bahsedeceğimiz unsurlar doğrultusunda kişisel çalışma ortamlarını oluşturmaları önemlidir.
Home Office Alanını Kurgularken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
1. Işık / Aydınlatma
Ne yazık ki, çalışma alanlarında yaygın olarak kullanılan floresan ışıklar, fazla parlak ve soğuk bir etki yaratır. Oysa ambiyans ışıkları ve dolaylı aydınlatmalar, hem göz sağlığı açısından daha az zararlıdır hem de daha sıcak ve keyifli bir atmosfer sunar. Ekran ışıklarında da benzer şekilde, gece ışığı veya okuma ışığı ayarlarında sarı ışık kullanımı, daha rahat bir deneyim sağlar.
Doğal ve yapay aydınlatma arasında göz sağlığı açısından farklar olsa da, doğal aydınlatma bile bazı durumlarda çok parlak ve yorucu olabilir. Bu nedenle, pencere kenarına yerleştirilen çalışma alanlarında genellikle perde kullanımı veya güneş ışığını yumuşatan uygulamalar gereklidir.
Optimum ışık dağılımına, vücut saatine uyumlu olacak şekilde doğal ve yapay ışığın birlikte kullanımıyla ulaşılabilir. Bu şekilde hem estetik hem de sağlıklı bir aydınlatma sistemi oluşturulabilir.
Bu unsurları göz önünde bulundurarak, evde verimli ve ergonomik bir çalışma alanı oluşturmak mümkündür. Her bireyin ihtiyaçları ve çalışma stili farklı olduğundan, bu alanı kişisel gereksinimlere göre özelleştirmek en iyi sonucu verecektir.

Görsel Yükleniyor...
2. Ses / Akustik
Akustik konfor, uygun bir ses düzeyi ile tanımlanır ve istenmeyen seslerden (gürültü) kaçınılan, istenilen seslerin rahatlıkla duyulabildiği bir ortam olarak özetlenebilir. Yapının türüne (konut, ofis, okul vb.) ve aktiviteye göre uygun bir akustik ortam yaratılmalıdır.
Stabil bir ses düzeyi sağlamak için yalıtımlı doğramalar, akustik paneller ve yekpare kapılar kullanılabilir. Ayrıca, mekandaki hava ve ses geçiren deliklerin kapatılması da akustik konforu artırır. Bu unsurlar, gürültüyü engellerken istenilen seslerin net bir şekilde duyulmasını sağlar.
Bu yöntemler, hem yapı içindeki konforu artırır hem de verimliliği yükseltir, böylece kullanıcıların akustik açıdan daha iyi bir deneyim yaşamasına olanak tanır.
3. İzolasyon
Home office alanını evin hangi bölümüne yerleştirdiğiniz büyük önem taşır. Maksimum odaklanma için en ideali, home office için ayrı bir oda ayırmaktır. Diğer ana yaşam alanlarına yerleştirildiğinde, günlük hayatın akışı içerisinde dikkat dağılması kaçınılmazdır.
Oda seçerken bol ışık alması, diğer odalarla etkileşimi ve akustik konfor açısından uygunluğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu unsurlar, çalışma alanınızın hem verimli hem de konforlu olmasını sağlar. İyi aydınlatılmış, sessiz ve izole bir oda, odaklanmanızı ve iş verimliliğinizi artıracaktır.
4. Çalışma Alanı Yerleşimi
Çalışırken sıkça kullanılan eşyalar, görünür ve kolayca erişilebilir bir alana yerleştirilmelidir. Bu, çalışma verimliliğinizi artırır ve gereksiz zaman kaybını önler. Ayrıca, çalışma alanındaki serbest hareket alanının en az 1.5 metrekare olması önemlidir. Bu alan, rahat hareket etmenizi sağlayarak çalışma konforunuzu artırır ve ergonomik açıdan daha sağlıklı bir ortam sunar.

Görsel Yükleniyor...
5. Masa Ergonomisi
Uygun bir masa belirlenirken malzeme seçiminde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Parlak ve yoğun yansıtmalı yüzeylerden, canlı renklerden ve fazla ısınma riski taşıyan malzemelerden (örneğin metal) kaçınılmalıdır. Bu tür yüzeyler ve malzemeler, çalışma konforunu azaltabilir ve verimliliği olumsuz etkileyebilir.
Hem eşyaların hem de kişinin zarar görme riskini azaltmak için sivri köşelerden kaçınılmalı ve yuvarlatılmış köşeler tercih edilmelidir. Ayrıca, bacakların rahat hareket edebilmesi için masa tablasının yerden minimum 65 santimetre yukarıda bulunması gerekmektedir.
Standart bir çalışma düzeninde önerilen minimum masa boyutları 160 x 80 santimetredir. Eğer L formunda bir masa tercih edildiyse, bu durumda minimum 100 x 60 santimetrelik masalar önerilir. Masanın arkasında ise en az 80 santimetrelik bir mesafe bulunmalıdır. Çalışma sistemi ve kişisel ihtiyaçlara göre bu ölçüler değişiklik gösterebilir, ancak bu standartlar genel ergonomi kurallarına uygun olarak belirlenmiştir.

Görsel Yükleniyor...
6. Sandalye Ergonomisi
Sandalye ergonomisi, omurga sağlığı açısından kritik bir rol oynar ve doğru seçim yapmak önemlidir. İşte bu konuda dikkat edilmesi gereken temel unsurlar:
Yükseklik Ayarı: Sandalyenin yüksekliğinin ayarlanabilir olması gereklidir. Kişinin boyuna uygun olarak oturma yüksekliğini ayarlayabilmesi önemlidir. Ideal yükseklik, ayak tabanlarınızın zemine tam olarak temas ettiği pozisyondur.
Arkalık Ayarı: Arkalığın hem dikey hem de ileri-geri hareket edebilir olması kullanımı daha rahat hale getirir. Ayrıca, arkalığın uygun yükseklikte ve genişlikte olması, sırt desteği açısından önemlidir.
Oturma Yüzeyi: Oturma yüzeyinin nefes alabilen bir malzemeden yapılmış olması tercih edilmelidir. Bu özellik, ısı ve nemin optimum düzeyde tutulmasını sağlar ve uzun süreli oturumlarda konforu artırır.
7. Depolama
Dijitalleşme ne kadar ilerlese de, fiziksel depolama için raf sistemleri, kitaplıklar, kesonlar ve dolaplara olan ihtiyaç devam etmektedir. Depolama alanı ihtiyacına göre masa üstü raf sistemleri, kesonlar veya daha büyük ve kapsamlı mobilyalar tercih edilebilir. Ancak, bu tercihleri yaparken hareket alanını kısıtlamamaya dikkat edilmelidir. Örneğin, masa üstü raf sistemlerinde baş yüksekliğini göz önünde bulundurmak, masa arkasına yerleştirilen kitaplıklarda yeterli mesafeyi sağlamak ve kesonları bacak hareketlerini engellemeyecek şekilde konumlandırmak önemlidir.
Ayrıca, açık raf sistemleri bazı kişiler tarafından "uygun miktarda dağınıklığın yaratıcılığı artırdığı" görüşünü destekler. Tüm materyallerin göz önünde olması, beklenmedik anlarda ilham almak için faydalı olabilir.
Örnekler

Görsel Yükleniyor...
İlk örnekte, minimalist bir çalışma alanı tasarımı öne çıkıyor. Maksimum mahremiyeti sağlamak amacıyla çalışma alanı, sirkülasyon alanlarından ve separatorlardan ayrılarak izole edilmiştir. Monitörler duvara sabitlenmiş, bu sayede hem yer tasarrufu sağlanmış hem de ekranlar göz hizasına getirilmiştir. Seçilen renkler ve malzemeler ise sakin ve dikkat dağıtmayan bir atmosfer yaratmıştır.

Görsel Yükleniyor...
Bu örnekte, masanın pencereye bitişik yerleştirildiği bir tasarım öne çıkıyor. İstinad duvarları kullanılarak aşırı ışığa maruz kalmadan ferah bir çalışma alanı oluşturulmuş. Kısmen dar olan bu alanda, kullanılan tek tip malzeme ile mekanın genişlik hissi artırılmış. Masaya entegre edilen aydınlatmalar ise okuma ve yazma aktiviteleri için uygun lokal ışık sağlamaktadır. Sonuç olarak, bu tasarım sıcak ve konforlu bir çalışma ortamı sunmaktadır.

Görsel Yükleniyor...
Bu örnekte, çalışma alanı yaşam alanının içine entegre edilmiştir. Renk seçimleri sayesinde görsel odak çalışma alanına çekilmiştir. Masa üstü ve çevresinde bolca açık ve kapalı depolama alanı sağlanmıştır. Kulpsuz ve tek renkli dolaplarla sade ve göz yormayan bir görünüm elde edilmiştir. Dolu-boş ilişkisini etkin bir şekilde kullanarak tasarım, ana yaşam alanının içinde odağı toplamaya yardımcı olacak şekilde düzenlenmiştir.

Görsel Yükleniyor...
Bu home office alanı, açık bir çalışma odası olarak tasarlanmıştır ve hem mevcut katla hem de üst katla etkileşim içinde olacak şekilde kurgulanmıştır. Hayatın akışından kopmak istemeyen kullanıcılar için ideal bir örnek teşkil eden bu tasarımda, malzeme ve renk seçimindeki sadelik ile huzurlu bir ortam oluşturulmuştur. Pencereler yanlara ve arka tarafa konumlandırılarak aşırı parlama riskinden kaçınılmıştır.
Yanıtla
0
0

Bu içerik için bir tepkiniz var mı?

0
0
0
0
0
0
0
0
Mimari konusundaki bazı benzer içerikler
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
© 2019 - 2024 SoruDenizi v1.4.1
Giriş Yap

Üye Ol
En az 3 en çok 23 karakter, sadece harf ve rakam içerebilir. Boş bırakılamaz En az 6, en çok 36 karakter olmalıdır. Boş bırakılamaz

Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul ediyorum
Şifremi Unuttum
Şifre yenileme bağlantısı e-postanıza gönderilecektir.

Reklamlar Görüntülenemiyor 😞
Hoşgeldiniz, bir reklam engelleyici kullanıyorsunuz gibi görünüyor. Sorun değil. Kim kullanmaz ki?
Reklam engelleyici kullanma hakkınıza saygı duyuyoruz ancak reklam gelirleri olmadan bu siteyi harika tutmaya devam edemeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz.
Anlıyorum; reklam engelleyicimi devre dışı bıraktım.
Soru Denizi, ziyaretçilerine daha iyi bir deneyim sağlamak amacıyla çerez (cookie) teknolojisini kullanmaktadır.
Detaylı Bilgi
Tamam