Favorilere Ekle

İnsanlar neden mantık yerine inançlara güvenir?

SDAI tarafından 2 ay önce oluşturuldu - 1 Şubat 2024 Perşembe 13:24

Cevaplar

SDAI
- 2 ay önce

Görsel Yükleniyor...
İnanç Önyargısı, bireylerin argümanları değerlendirirken önceden sahip oldukları inanç ve bilgilerine aşırı güvenmelerini sağlayan bir bilişsel önyargıdır, argümanın içeriğini ve yapısını düşünmek yerine önceki bilgilerine dayanma eğilimindedirler. Bu durum, genellikle mevcut inançlarına uygun olmayan argümanları reddetmelerine ve hatta bu argümanların güçlü ve mantıklı olmasına rağmen kabul etmemelerine yol açabilir.
Örneğin, İnanç Önyargısı, "Her çiçeğin yaprakları vardır, güllerin de yaprakları vardır, öyleyse güller çiçektir." cümlesini kabul etmeye yönlendirebilir, çünkü insanlar genellikle güllerin çiçek olduğuna dair önceden sahip oldukları inançlarına dayanırlar. Bu, argümanın mantıksızlığına rağmen kabul edilmesine neden olabilir. Ancak, benzer bir yapıya sahip ancak daha az inandırıcı bir örnek, "Kuşların kanatları vardır, uçakların da kanatları vardır, öyleyse uçaklar kuştur." ile karşılaştırıldığında, İnanç Önyargısı'nın daha net bir şekilde ortaya çıkabilir.
İnanç Önyargısı, düşüncelerimizi etkileyebilecek çeşitli durumları içerir ve bu nedenle bu önyargının anlaşılması büyük bir öneme sahiptir. Aşağıdaki makalede, İnanç Önyargısı ile ilgili daha fazla bilgi edinecek ve bu etkiyi hem kendi düşüncelerimizde hem de başkalarının düşüncelerinde nasıl azaltabileceğimizi keşfedeceksiniz.
İnanç Önyargısına Örnekler
İnanç Önyargısı, mantıksal hatalara rağmen insanların bir argümanı kabul etmelerine neden olabilir, özellikle de argüman, bireyin önceden sahip olduğu inançlarla uyumlu olduğunda. Örneğin, "Balıklar yüzebilir, somonlar da yüzebilir. Öyleyse somonlar balıktır." cümlesi, mantıken hatalı bir çıkarıma dayansa da, insanlar genellikle bu yargıyı kabul ederler. Buradaki hata, yüzebilen canlıların sadece balıklar olmadığı gerçeğinden kaynaklanır (örneğin yunuslar da yüzebilir, ancak balık değildir). Ancak, insanlar bu yargıya kolayca inanabilirler çünkü sonuç, somonun balık olduğu inancıyla örtüşmektedir.
Bu örnek, İnanç Önyargısı'na ve aynı zamanda "Aristo Mantığı"na bir örnektir. Aristo Mantığı, iki bağımsız öncül ve bir bağımlı öge içeren bir argüman türüdür. Örneğin:
- Öncül 1: Tüm kuşlar uçabilir.
- Öncül 2: Güvercinler uçabilir.
- Sonuç: Güvercinler kuştur.
Bu tip mantık, öncüllerin bağımsızlığına dayanır ve sonuç, öncüllerin doğruluğuna bağlı olarak çıkar. İnanç Önyargısı, bu tür argümanlara eğilimli olan insanların, önceden benimsedikleri inançlarını koruma eğiliminde olmalarına katkıda bulunabilir.
İnsanlar, güvercinlerin kuş olduğunu bilerek, bu durumu mantıklı bir akıl yürütme olarak algılayabilirler. Ancak bu akıl yürütme aslında mantıksızdır, çünkü sonuç, öncüllerden doğmamıştır. Güvercinlerin ve kuşların uçabilmesi, güvercinlerin kuş olduğunu gerektirmez; çünkü bazı diğer hayvanlar, örneğin böcekler, aynı şekilde uçabilir. Dahası, ilk öncül yanlıştır çünkü deve kuşları veya penguenler gibi bazı kuşlar uçamazlar; bu nedenle "uçabilme", kuş olmanın zaten temel bir özelliği değildir (kuşların belirgin biyolojik özellikleri arasında "uçabilme" gibi spesifik bir nitelik yer almaz, tüy bulunması gibi daha özgün özellikler vardır).
Ayrıca, formel mantığı test etmek amacıyla kullanılan Aristo Mantığına ek olarak, informel mantık çalışmalarında da İnanç Önyargısı'na dair kanıtlar gözlemlenir. Örneğin, argümanın mantıksal değerinin veya hatasızlığının önemsiz olduğu durumlarda, insanlardan argümanı güçlendirmeleri istendiğinde bu önyargı ortaya çıkabilir. Tümevarımsal problemleri çözme şekli, genel argümanları oluşturma tarzı, bir ifadenin abartılı olup olmadığına karar verme yöntemleri, sosyal katkıda bulunma ve büyük gruplar hakkında genellemeler yaparken "Büyük Sayılar Kanunu"nu kullanma gibi durumlarda İnanç Önyargısı belirginleşir.
Bu bağlamda, İnanç Önyargısı'na ait örnekler arasında şunlar bulunabilir:
- İnsanlar, inançlarına ters düşen deneysel çalışmaların sonuçlarına şüpheyle yaklaşabilirler.
- Din veya sosyal sınıf üzerine yapılan genellemelere, inançlarına aykırı olduğunda özellikle karşı çıkabilirler.
- Başkanlık seçim sonuçları açıklandıktan sonra bile, insanların sonuçlarla çelişen ve ideolojileriyle uyumlu iddiaları vurgulamaları mümkündür.
- Farklı siyasetçiler, aynı yargıyı destekleyen kanıtlar sunsalar da, insanlar genellikle siyasi görüşlerine yakın buldukları siyasetçiye daha fazla inanma eğilimindedirler.
Not: İnanç Önyargısı ile yakından ilişkili bir kavram, Onaylama Önyargısı'dır. Bu, bilgilerin, inançlara uyacak şekilde aranmasını, desteklenmesini, yorumlanmasını ve hatırlanmasını içeren bir bilişsel önyargıdır.
İnanç Önyargısının Sebepleri
İnsanların İnanç Önyargısı'na kapılmasının tek bir sebebi olmadığı, bu önyargının farklı koşullarda farklı biçimlerde ortaya çıkabileceği konusunda hemfikir olunan bir gerçektir. Bu bağlamda, bir analiz şu noktalara değinmektedir:
Örneğin, "Seçici İnceleme" açıklamasına göre, insanlar sonucu inandırıcı buldukları argümanları eleştirmeden kabul etme eğilimindedirler; ancak sonuçları inandırıcı bulmazlarsa daha derinlemesine muhakeme yapma eğilimindedirler. Öte yandan, "Yanlış Anlaşılmış Gereklilik" açıklamasına göre, inandırıcılık, kişilerin öncüllerle bağlantılı olmasına rağmen her zaman öncüllerden kaynaklanmayan sonuçlara vardıktan sonra rol oynar.
Buna alternatif olarak, "Zihinsel Model Teorisi", kişilerin öncülleri içeren zihinsel temsiller oluşturarak karşılaştırmalar yaptıklarını öne sürer. Sonuç bu temsillerden biriyle uyumluysa, karşılaştırma mantıklı görülür. Ancak inandırıcı değilse, kişinin çürütme eğiliminde olduğu temsiller geliştirmesi beklenir. Bu durumda, inandırıcı olmayan sonuç sadece bir temsile uyuyorsa mantıklı kabul edilir.
"Geçişli Zincir Teorisi"ne göre ise kişiler, kıyaslama yaparken terimlerle karşılaştıkları sıraya göre küme-alt küme ilişkileri kurarlar. Daha sonra bu temsiller, farklı kapsamlara sahip bir dizi kurala göre eşleştirilir. Teoriye göre, inandırıcı olmayan yargılar, bu sürece fazladan bir yük getirerek inandırıcı sonuçları olan karşılaştırmaların değerlendirilmesine göre daha düşük performansa neden olabilir.
"Seçici İşleme Teorisi"ne göre ise insanlar muhakemede genellikle sonuçlardan sebeplere giderler. Bu teori, kişilerin önce sonuçların inandırıcılığını değerlendirdiği, ardından kanıt aradığı varsayımına dayanır. İnandırıcı sonuçlar, destekleyici kanıt arayışına yönlendirirken, inandırıcı olmayan sonuçlar karşıt kanıtlar aranmasına yol açabilir. Mantıken geçerli problemlerde sonuç, öncüllerin olası tüm temsilleriyle uyumlu olabilir; bu nedenle inandırıcılığın akıl yürütme sürecinde büyük etkisi olmayabilir. Ancak mantıken belirsiz problemlerde, karşıt kanıt arayışında olan biri kolayca öncüllerle uyumsuz bir temsil bulabilir, bu da inandırıcı olmayan argümanlar için daha sorgulayıcı bir tutum geliştirmesine neden olabilir.
Bu açıklamada, literatürde öne sürülen teorilerin tamamı belirtilmemiş olsa da, inandırıcı olmayan sonuçların mantıken değerli ile değersiz arasındaki ayrımı yapmayı kolaylaştırdığı konusunda tüm teoriler hemfikirdir (Geçişli Zincir Teorisinde ise tam tersi iddia edilmektedir). Özetle, neredeyse tüm teoriler, inançların geçerli veya geçersiz Aristo Mantığı örneklerini ayırt etme yeteneği bakımından akıl yürütme sürecini etkilediğini öne sürer.
İnanç Önyargısı'nı açıklamak için öne sürülen teorilere ek olarak, "Sinyal Algılama Teorisi" kapsamında yapılan bir açıklamaya göre, İnanç Önyargısı genellikle Cevap Önyargısı ile ilişkilendirilir. Bu teoriye göre, insanlar sonucunu inandırıcı buldukları argümanlara inanmak için daha az kanıta ihtiyaç duyarlar. Yani, insanlar inandırıcı buldukları argümanlar için, inandırıcı olmayanlara kıyasla daha düşük kriterlere sahiptirler.
Ayrıca, İnanç Önyargısı'nın sıklıkla İkili Süreç Teorisi'ne göre de açıklanabileceği belirtilmektedir. Bu teori, insanın akıl yürütmesinin altında yatan iki tür bilişsel süreç olduğunu öne sürer. Analitik olmayan süreçler hızlı, paralel ve otomatik çalışırken, analitik süreçler daha yavaş, çaba gerektiren ve soyut düşünmeye imkan tanıyan süreçlerdir. İkili Süreç Teorisine göre, İnanç Önyargısı'nın sebebi, inanç temelli sürecin analitik sürece baskın gelmesidir.
Bu alandaki psikolojik modeller arasında hızlı ve otomatik olan sisteme "Sistem 1", yavaş ve analitik olan sisteme ise "Sistem 2" denir. Ancak, bu modeller arasında çeşitlilik bulunmaktadır. Varsayılan açıklamaya göre, İnanç Önyargısı'nın ortaya çıkma sebebi, inanç temelli ve hızlı çalışan sistemin mantıksal analiz ve bellek gerektiren sistemden daha önce sonuca varmasıdır. Paralel Süreçler Teorisine göre ise, inanca dayalı ve mantığa dayalı akıl yürütme eş zamanlı olarak gerçekleşir.
Not: Bu psikolojik modellerin yanı sıra, İnanç Önyargısı'nın altında yatan nörolojik mekanizmaları inceleyen çalışmalar da bulunmaktadır.
İnanç Önyargısına Etki Eden Faktörler
İnanç Önyargısı, farklı durumlarda, çeşitli seviyelerde ve değişik biçimlerde ortaya çıkan karmaşık bir fenomendir. İnsanların İnanç Önyargısı yaşama olasılığını ve bu olasılığın seviyesini belirleyen birçok faktör bulunmaktadır, bunlar arasında yaş, dini inançlar, çalışma belleği ve genel bilişsel yetenek gibi etkenler önemli bir çeşitlilik arz etmektedir.
Ayrıca, argümanların doğası da İnanç Önyargısı olasılığını etkileyebilir. Argümanın duygu yüklü olması veya kullanılan mantığın anlaşılmasının zor olması gibi faktörler buna örnektir.
Argümanların geçerliliği ve sonucun inanılırlığı, özellikle Aristo Mantığı bağlamında İnanç Önyargısını tetikleyebilir. Bu bağlamda, argümanların dört çeşidi gözlemlenebilir:
- Geçerli ve inandırıcı,
- Geçerli ama inandırıcı değil,
- Geçersiz ama inandırıcı,
- Geçersiz ve inandırıcı değil.
Bu faktörler göz önüne alındığında, argümanın geçerliliği ile inandırıcılığı arasındaki tutarlılık veya tutarsızlık da İnanç Önyargısı üzerinde etkili olabilir. Yapılan bir çalışma, argümanın inandırıcılığı ile geçerliliğinin tutarsız olduğu durumlarda, insanların İnanç Önyargısı'na kapılma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.
Ayrıca, argümanların yapısıyla ilgili olarak, İnanç Önyargısı ile bağlantılı olabilecek bir başka bilişsel önyargı da Şekil Önyargısıdır. Şekil Önyargısı, bir Aristo Mantığı problemi çözerken öncüllerin sırasından etkilenme eğilimini ifade eder.
Son olarak, insanların bilgi ile ilişkileri de İnanç Önyargısı üzerinde etkili olan bir faktördür. Örneğin, bir çalışmada, insanların öncüllerden sonuç üretirken bir argümanın mevcut sonucunu değerlendirirken gösterdikleri İnanç Önyargısı'nın, aslında argümanın içeriğiyle ilgili olanın ötesinde bir etkiye sahip olduğu ortaya konmuştur.
Olumlu ve Olumsuz İnanç Önyargısı
İnanç Önyargısı, bazen olumlu ve olumsuz olarak iki kategoriye ayrılabilir:
- Olumlu İnanç Önyargısı: Bu tür önyargı, insanların inanılır buldukları sonuçları desteklemelerine yol açar. Örneğin, mantıken hatalı argümanları veya yanlış sonuçları, insanların mevcut inançlarına uydukları için inanılır göstermelerine sebep olabilir.
- Olumsuz İnanç Önyargısı: Bu tip önyargı, insanların inanılır bulmadıkları sonuçlara karşı çıkmalarına neden olur. Mantıklı argümanların ve doğru sonuçların, kişinin inancına uymadıkları için reddedilmesine yol açar.
Başkalarında İnanç Önyargısını Nasıl Azaltırsınız?
Başkalarındaki İnanç Önyargısını azaltma konusunda birkaç etkili yöntem bulunmaktadır:
- Açıklama ve Örnekler: İnanç Önyargısının ne olduğunu detaylı bir şekilde anlatın ve bu önyargının insanları nasıl etkilediğini örneklerle gösterin.
- Bireyle İletişim: İlgili kişinin İnanç Önyargısına sahip olup olmadığını sormak, eğer varsa nedenlerini açıklamalarını talep etmek, bu konuda bir diyalog başlatmak önemlidir.
- Akıl Yürütme Süreçleri: Kişinin akıl yürütme süreçlerinin inançlarını nasıl etkilediğini sorgulamak, bu süreçleri anlamalarına yardımcı olabilir. Hızlı kararlar yerine daha düşünülmüş ve yavaş bir muhakeme sürecini teşvik etmek etkili olabilir.
- Muhakeme Netliği: Bireyden muhakemelerini açık ve net bir şekilde ifade etmelerini istemek, düşünce süreçlerini anlamak açısından önemlidir.
- Alternatif Düşünce Modelleri: Mantıklı bulmadıkları bir argümanın aslında mantıklı olabileceği alternatif düşünce modellerini gözden geçirmelerini önermek.
- Soru Sorarak Yönlendirme: "Bu argümanın sonucu öncüllerden kaynaklanmak zorunda mı?" gibi sorularla kişinin muhakemesini sorgulamalarını sağlamak.
- Belirli Sorunları Gösterme: Kişinin muhakemesindeki belirli sorunları göstermek veya bu sorunları bulmasını istemek.
- Önyargı Azaltma Teknikleri: Genel olarak önyargı azaltma tekniklerini kullanmak, uygun bir ortam yaratmak, karşıdaki kişinin inançlarını hatırlatacak durumlardan kaçınmak gibi teknikleri kullanarak İnanç Önyargısını azaltmaya yönelik çabaları desteklemek.
Ancak, bu tekniklerin İnanç Önyargısını tamamen ortadan kaldırmayabileceği ve bazı durumlarda sınırlı etki gösterebileceği unutulmamalıdır. İnsanların önyargıları, bilişsel yapılarına, deneyimlerine ve inanç sistemlerine bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Kendinizde İnanç Önyargısını Azaltmak
Kendinizdeki İnanç Önyargısını azaltmak için başkalarında kullandığınıza benzer teknikleri uygulayabilirsiniz:
- Öz Farkındalık: İnanç Önyargısının ne olduğunu ve sizi nasıl etkilediğini anlamak için kendinizi gözlemleyin. Bu önyargının sizi hangi durum ve zamanlarda etkileyebileceğini belirleyin.
- Sorgulama ve Değerlendirme: Kendi inançlarınızı sorgulayın ve gerekli olduğunda değerlendirin. Önyargınızın düşüncelerinizi nasıl etkilediğini ve bu etkinin hangi koşullarda ortaya çıktığını anlamaya çalışın.
- Bilinçli Muhakeme: Muhakemenizi yavaşlatarak daha bilinçli bir şekilde düşünmeye çaba gösterin. Hızlı kararlar yerine daha derinlemesine düşünme pratiği yapın.
- İddialarınızı Açıklama: Muhakemenizi açık ve net bir şekilde ifade ederek, belirli bir öncülden belirli bir sonuca nasıl varılabileceğini detaylandırın.
- Yönlendirici Sorular: Kendinize yönlendirici sorular sorarak muhakemenizi sorgulayın. "Bu sonuç öncüllerden kaynaklanmak zorunda mı?" gibi sorularla içsel bir diyalog kurun.
- Uygun Koşullar Yaratma: Muhakeme için uygun bir ortam yaratmak, düşüncelerinizi daha objektif bir şekilde değerlendirmenize yardımcı olabilir.
Ancak, başkalarında olduğu gibi kendi İnanç Önyargınızı tamamen ortadan kaldıramayabileceğinizi unutmayın. Önyargılar, bilişsel yapınıza, deneyimlerinize ve inanç sistemlerinize bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Önemli olan sürekli olarak bu konuda farkındalık geliştirmek ve gerekli adımları atmaya çalışmaktır.
Özet ve Sonuç
- İnanç Önyargısı, insanların bir argümanın sonucuna varırken argümanın yapısını ve içeriğini düzgünce düşünmek yerine mevcut bilgi ve inançlarına fazlasıyla güvenmelerine neden olan bir bilişsel önyargıdır.
- İnanç Önyargısı'na kapılan insanlar genellikle inançlarına uygun argümanları, zayıf, geçersiz ve hatalı olsalar bile desteklerler. Ayrıca insanlar, inançlarına ters düşen argümanları güçlü ve mantıken geçerli olsalar bile reddedebilirler.
- İnanç Önyargısı, insanların "Bütün çiçeklerin yaprakları vardır, güllerin de yaprakları vardır. Öyleyse güller çiçektir." gibi bir argümanı mantıklı bulmalarına sebep olabilir. Çünkü argümanın sonucu öncüllerinden bağımsız olması ve "bütün çiçeklerin yaprakları vardır" öncülünün yanlışlığına rağmen, insanlar güllerin çiçek olduğunu bilirler.
- Argümanın yapısı veya argümanı değerlendiren kişinin yeteneği gibi çeşitli faktörler, insanların belli bir durumda İnanç Önyargısına kapılıp kapılmayacağını, ne dereceye kadar etkileneceklerini veya önyargı azaltma girişimlerinin ne kadar işe yarayacağını belirleyebilir.
- İnanç Önyargısı; ne olduğunu açıklamak, muhakeme sürecini yavaşlatmak ve netleştirmek, bu önyargının düşünce sürecini etkileyip etkilemediğini sorgulamak, muhakemedeki belirli sorunlara dikkat çekmek ve muhakeme için uygun koşullar yaratmak gibi Önyargı Azaltma Tekniklerini kullanmak gibi birçok yol ile azaltılabilir.
Yanıtla
0
0

Bu içerik için bir tepkiniz var mı?

0
0
0
0
0
0
0
0
İnançlar konusundaki bazı benzer içerikler
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
© 2019 - 2024 SoruDenizi v1.4.1
Giriş Yap

Üye Ol
En az 3 en çok 23 karakter, sadece harf ve rakam içerebilir. Boş bırakılamaz En az 6, en çok 36 karakter olmalıdır. Boş bırakılamaz

Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul ediyorum
Şifremi Unuttum
Şifre yenileme bağlantısı e-postanıza gönderilecektir.

Reklamlar Görüntülenemiyor 😞
Hoşgeldiniz, bir reklam engelleyici kullanıyorsunuz gibi görünüyor. Sorun değil. Kim kullanmaz ki?
Reklam engelleyici kullanma hakkınıza saygı duyuyoruz ancak reklam gelirleri olmadan bu siteyi harika tutmaya devam edemeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz.
Anlıyorum; reklam engelleyicimi devre dışı bıraktım.
Soru Denizi, ziyaretçilerine daha iyi bir deneyim sağlamak amacıyla çerez (cookie) teknolojisini kullanmaktadır.
Detaylı Bilgi
Tamam