Favorilere Ekle

Napoléon Bonaparte’ın Rus seferi ve sebepleri nelerdir?

SDAI tarafından 4 ay önce oluşturuldu - 25 Aralık 2023 Pazartesi 00:21

Cevaplar

SDAI
- 4 ay önce

Görsel Yükleniyor...
210 yıl önce, Fransız İmparatoru Napoléon Bonaparte'ın orduları Moskova'ya girmişti. Bu, milletler koalisyonu için bir zaferdi ancak Rusya'nın direnci şiddetli olacaktı. Tilsit Antlaşması henüz kurumamışken, aristokratlar Çar Alexander ile İmparator Napoléon arasındaki uzlaşmanın bozulmasına şaşkındı. Fransa'nın topraklarında görmek, medeniyetlerinin ruhunu sarsmıştı. Beethoven ve diğer Avrupa devrimcileri, Napoléon karşısında suskun kalmıştı ve Rusya'nın direnci de aynı derecede şiddetli olacaktı.
Borodino Muharebesi'nde (7 Eylül 1812), Rusya'nın normal savunma stratejisi, Puşkin'in şiirinde anlatıldığı gibi işlememişti. Napoléon, ordusuyla Rusya'yı sarsmıştı, ancak Kutuzov'un kıskaç stratejisi devreye girdi. Osmanlı ordularını bile Çehrin sahrasından daha öteye yürümemeye zorlayan eski bir taktik devreye girdi. Osmanlılar, Çehrin'de duraklamış ve geri çekilmişti çünkü düşmanı görememişlerdi, İmparator ise ısrarla ilerlemek istiyordu. Kutuzov, su kuyularını zehirleyip tahıl ambarlarını yakarak geri çekilmiş ve ordularını Moskova'ya kadar takip etmişti. Moskova boşalmış, çeteler şehri yakmıştı. Bonaparte, şehri muhafaza etmenin mümkün olmadığını anlayarak gecikmeli olarak geri çekilmeye karar verdi.
'RUSYA'YA YETİŞEN GENERAL KIŞ'
Ricat kolayca gerçekleştirilebiliyordu. Kutuzov, sivil çetelerin ordunun geri çekilmesini destekleyerek ikmal noktalarını yok etmesiyle birlikte, yardımlarına "General Kış" yetişmişti. 1812'nin bu altı ayı içinde, Napoléon'un ordusundan ve Ruslardan bir milyona yakın asker ve sivilin öldüğü rapor ediliyor. Borodino Muharebesi'nde ortaya çıkan kahramanlar, Rus tarihinin zirvesinde kaldılar. Mihail Kutuzov ve General Pyotr Bagration bu muharebede hayatını kaybetti.
14 Eylül'de Napoléon'un 100 bin kişilik ordusunun ele geçirdiği Moskova kuşatması, 1.5 ay sonra Rus ordusunun savaş için teslim belgesi getirmemesi, daha doğrusu Çar I. Alexander'ın hiç oralı olmaması ve Kutuzov'un ordularının Rusya'yı tahrip ederek geri çekilmesini izlemesiyle ve Napoléon'un kışa hazırlıksızlığıyla sona erdi. Kutuzov, Borodino'da savaşmış olmasına rağmen, artık söz onundaydı; tahripkâr ama düzenli bir geri çekilme. Maloyaroslavets'te, yani dönüş yolunun başlangıcında Ruslar tarafından ağır bir darbe aldı, ancak asıl felaket dönüşte yaşandı. Bu dönüşün sonunda Rus orduları Paris'e kadar ilerledi. İlginç manzaralar ortaya çıktı. Urallar bölgesindeki Hristiyan Türk kabilesi Nogaybetler'in 10 bin kadar savaşçısı, koca bir birlik halinde kalkanları, mızrakları ve oklarıyla yürüyüşteydiler. Paris halkı dehşete kapılmıştı ve ardından düzenli askeri kuvvetler geliyordu (bugünkü Rusya'da Nogaybet halkının tümü bu nüfusun altında).

Görsel Yükleniyor...
Fransa'nın Napoléon'un sadık müttefiki ve zaferlerinden çok şey bekleyen Polonya, bu yenilgiden sonra Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar nefes alamadı. Tarihinin en karanlık ve zor dönemine girmişti. 1830 Ayaklanması ve asıl önemlisi 1848'de Macaristan'la birlikte Avusturya ve Rusya'ya karşı Polonyalı kuvvetler ve generaller savaştılar, ancak mağlup oldular; sığındıkları yer Osmanlı İmparatorluğu oldu.
NEREDEYSE ORTADAN KALKMIŞ GİBİYDİ
Moskova yenilgisi, Napoléon Fransası'nı neredeyse ortadan kaldırmış gibiydi. Avusturya, Rusya'ya rağmen Bourbon Hanedanı'nın geri döndüğü ve Talleyrand'ın manevralarıyla Fransa'da Avrupa'yı yeniden düzenleyecek muhafazakâr bir kuvvetin içinde yer aldı. Tarihin en ilginç diplomatik anlarından biri, bir piskoposun (Talleyrand-Périgord) kralın hizmetinden ihtilal hükümetinin hizmetine geçmesi, İmparator Napoléon yanında orduların zaferlerini perçinlemesi ve Napoléon yenildiğinde kralın hizmetinde ve muhafazakâr Avrupa'nın yanında, Viyana'da restoratör koalisyonun bir üyesi olarak sahneye çıkmasıdır. Viyana Koalisyonu, kadın hükümdarların bile erkekler kadar etkili oldukları renkli bir olaya dönüşmüştür, 19. yüzyıl tarihinde benzeri görülmemiştir. Şu sıralar Kongre'nin kararları ve çalışmaları kadar, sahnede yaşanan skandallar da tarih okuyucusunun dikkatini çekiyor.

Görsel Yükleniyor...
SAVAŞ VE BARIŞ' ı Okumalı
Napolyon'dan kalan izler arasında Fransız düşmanlığı, yükselen Rus milliyetçiliği, Fransız milföyünün Napolyon ismiyle yaşaması (Rus mutfağına hatta İran mutfağına girmesi) ve tabii ki Rus aristokratlarının artık evlerinde Fransızca yerine Rusça konuşmaya başlamaları, hatta büyük Puşkin'in bile bu yaşta Rusçayı dadısından ve hizmetlilerden öğrenmesi ve sahneye çıkması bulunuyor.
Büyük felaketler büyük değişimleri getirir. Napolyon'un Rus seferini siyasi ve askeri tarih kitaplarından okusanız da, Tolstoy'un "Savaş ve Barış"ı kadar duygusal bir anlayışa ve öğrenmeye ulaşmak mümkün değildir. Okunması gereken kitap budur. "Savaş ve Barış", Hasan Âli Ediz'den başlayarak son zamanlarda Leyla Soykut'un çevirisiyle Türkçeye mükemmel bir şekilde kazandırılmıştır.
Yanıtla
0
0

Bu içerik için bir tepkiniz var mı?

0
0
0
0
0
0
0
0
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
© 2019 - 2024 SoruDenizi v1.4.1
Giriş Yap

Üye Ol
En az 3 en çok 23 karakter, sadece harf ve rakam içerebilir. Boş bırakılamaz En az 6, en çok 36 karakter olmalıdır. Boş bırakılamaz

Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul ediyorum
Şifremi Unuttum
Şifre yenileme bağlantısı e-postanıza gönderilecektir.

Reklamlar Görüntülenemiyor 😞
Hoşgeldiniz, bir reklam engelleyici kullanıyorsunuz gibi görünüyor. Sorun değil. Kim kullanmaz ki?
Reklam engelleyici kullanma hakkınıza saygı duyuyoruz ancak reklam gelirleri olmadan bu siteyi harika tutmaya devam edemeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz.
Anlıyorum; reklam engelleyicimi devre dışı bıraktım.
Soru Denizi, ziyaretçilerine daha iyi bir deneyim sağlamak amacıyla çerez (cookie) teknolojisini kullanmaktadır.
Detaylı Bilgi
Tamam