Favorilere Ekle

Yer altı mezarı nedir?

SDAI tarafından 2 hafta önce oluşturuldu - 13 Nisan 2024 Cumartesi 18:52

Cevaplar

SDAI
- 2 hafta önce

Görsel Yükleniyor...
Yer altı mezarlığındaki iskeletler
18. yüzyıl Paris'i, o zamanın batı dünyasının en büyük ve en zengin şehirlerinden biriydi. Ancak bu hızlı büyüme, şehirdeki nüfus artışına ve buna bağlı olarak kirlilik ve salgın hastalıkların ortaya çıkmasına neden oldu. Bu sorunlar, ölüm oranlarının artmasına ve mezarlıkların ölü bedenlerle dolup taşmasına yol açtı. Ölümlerin durdurulamaması, durumun daha da kötüleşeceğine işaret ediyordu.
En rahatsız edici durumlardan biri, çürüyen etin yaydığı ağır kokuydu. Bu koku, şehrin işlek semtlerinden biri olan Les Halles'in yanı sıra diğer bazı bölgelerde de salgın haline gelmişti. Paris halkının sağlığı büyük ölçüde tehlikedeydi ve bir çözüm bulunması gerekiyordu. Ancak, çözümün dünyanın en gizemli ve korkutucu cazibe merkezlerinden birini yaratacağı çok az kişi tarafından biliniyordu.
Bu çözüm, şehri Orta Çağ'ın kaosundan çıkaran ve Avrupa'nın en güzel şehirlerinden birine dönüştüren bir mimari dehanın ürünüydü. Bu, çirkin olarak nitelendirilebilecek bir çalışmanın inanılmaz bir başarısıydı. Bu, zekice bir öngörü ve çalışmanın ürkütücü bir iç tasarımın hikayesiydi. Paris Yer Altı Mezarları, zamanının ileri bir mimari başarısı olarak kabul ediliyordu.

Görsel Yükleniyor...
Yer altı mezarlarının girişinde sıralanmış kafatasları
Sıra Dışı Bir Taşınma Hikayesi
Paris'in şehir sınırları içindeki mezarlıkların tümünün dikkate alındığında, taşınması gereken ceset sayısı 6 milyonu aşıyordu. En büyük mezarlık olan Masumlar Mezarlığı'nda bile 2 milyon ceset bulunmaktaydı. Bu kadar büyük bir sayıyı basitçe kazıp taşımak mümkün değildi. Tarihin en büyük insan kalıntılarından biri olan bu cesetlerin sistemli ve özenli bir şekilde yeniden gömülmesi gerekiyordu. Şehir içinde bu iş için uygun birkaç yer vardı ancak hiçbiri 6 milyon cesedi alabilecek kapasiteye sahip değildi, bu nedenle bu yerler de diğer mezarlıklardan farklı değildi.
Bu çıkmazda, halk ve yöneticiler çözüm arayışındayken, mimarbaşı Charles-Axel Guillaumot'un kafasında kökten bir çözüm vardı. Charles'ın bu planı, şehrin altında bulunan kireç taşı tünellerini kullanmayı öneriyordu. Bu tüneller o kadar büyük ve derindi ki, 1800'lerin başında şehir yüzeyindeki ağırlık tüm yapıların çökmesine neden oluyordu. Charles'ın fikri ise bu devasa tünelleri cesetlerin yeniden gömülmesi için kullanmaktı.
Dönemin kralı, Charles'a şehri çöküşten kurtarması için tünelleri stabilize etme görevi verdi. Bu tüneller ölülerin yeniden gömülmesi için uygun olsa da, üst zeminin sağlamlığı ve tünellerin eskiliği nedeniyle öncelikle stabilize edilmeleri gerekiyordu. Charles, zorluğuna rağmen bu görevi başarıyla tamamladı ve 1785'te tüneller artık sağlam hale geldi.
Parislilerin ölü kalıntıları her gece görevliler tarafından kazılıp taşınıyordu. Bu süreç, etik olmayan görüntüleri ve olumsuz etkileri engellemek için gece yapılıyordu. Mezarlıkların boşaltılması ve yer altı mezarlarına taşınması yaklaşık iki yıl süren bir gece çalışması gerektirdi. Ancak tüm kemiklerin taşınması tamamıyla bitmek için yaklaşık seksen yıl sürecekti.

Görsel Yükleniyor...
Üst üste dizilmiş kafatasları ve kemikler
Issız Bir Yer Altı Mezarlığından Turistik Cazibe Merkezine
Paris'in asırlık tünelleri, büyük bir sorunu çözmenin aracı olmuştu ve artık başka bir isme sahipti: Paris Yer Altı Mezarlığı...
Bu mezarlık, Fransa'nın ünlü lideri Napolyon Bonapart'ın başlattığı bir dizi yenilikle farklı bir yöne doğru evrilmekteydi. Napolyon, iktidara geldiğinde Orta Çağ'dan kalma bir şehri modernleştirmekle karşı karşıya kalmıştı. Bu modernizasyon çabalarını desteklemek için şehre yeni düzenlemeler getiriyor ve yenilikler yapıyordu. Napolyon'un aklındaki bir diğer plan ise, bu gelişmekte olan şehri turistik bir cazibe merkezi haline getirmekti ve bu planın bir parçası olarak Paris'in yer altı mezarlıklarını kullanmayı düşünüyordu.
Napolyon'a göre, Paris'in yer altı mezarlığı gizemli ve çekici bir özelliğe sahipti ve turistlerin ilgisini çekebilecek bir yapıydı. Avrupa'nın önde gelen anıtsal şehri Roma'nın yer altı mezarlarının turistler tarafından ziyaret edilmesi gibi, Napolyon da Fransa'nın benzer bir cazibe merkezine ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Bu planı gerçekleştirmek üzere Napolyon, şehrin valisi ve taş ocakları genel müfettişi Héricart de Thury'yi görevlendirdi. Thury'nin liderliğindeki taş ocakları çalışanları, kemikleri süs eşyaları olarak düzenlemeye başladılar ve bunu kendi beğenilerine göre yapmaya başladılar.
Kemikler, başlangıçta bir ritüele göre sıralanmış olsa da çoğu zaman büyük yığınlar halinde tünellere atılmıştı. Ancak çalışanlar yavaş ama emin adımlarla ilerleyerek tünelleri süslemeye devam ettiler. Duvarlar, kafatasları ve kemiklerle kaplanarak ölümle ilgili dini mesajlar iletmek için sembollerle süslenmişti. Ayrıca mezarlığın girişine, çıkışına ve belli başlı noktalarına plaketler ve tabelalar yerleştirildi, tavanlara ise oklar çizildi.
Gizemi ve ürkütücülüğü artırmak için, yer altı mezarlığına labirentler ve gizli odalar eklendi. Ayrıca çeşitli sergi odaları da kurularak daha fazla ziyaretçi çekilmeye çalışıldı. Bunlar arasında farklı şekil bozukluklarına sahip iskeletlerin bulunduğu bir bölüm de vardı. Paris Yer Altı Mezarlığı'nın en dikkat çeken öğelerinden biri ise Decuré adlı bir figür tarafından yapılan taş oymalardı, ancak bu oymalar hala bulunamamıştı.
Bu düzenlemeler ve eklemeler, yer altı mezarlarını kısa sürede şehirdeki en etkileyici ve korkutucu yerlerden biri haline getirdi ve günümüzde bile ünü devam etmekte olan Paris Yer Altı Mezarları, keşifçileri beklemektedir...

Görsel Yükleniyor...
Açıldığı ilk zamanlarda yer altı mezarlığı
Yer Altı Mezarlığının Gizemli Ziyaretçileri: Katafiller
Katafiller, Paris'in yer altı mezarlarında yasadışı olarak dolaşan şehir keşifçileridir. Bu isimle anılan Parisliler, 1960'ların sonlarından beri bu mezarlık alanlarına gizlice girip bazılarını kendi zevklerine göre restore etmeye ve daha yaratıcı mekanlar açmaya başladılar. Devletin bu durumu fark edip yasaklamasıyla bile katafillerin aktivitelerine engel olunamadı.
Güncel verilere göre, her hafta en az 300 katafilin Paris Yer Altı Mezarlığı'nı yasa dışı şekilde ziyaret ettiği ve bunun için şehrin her yerindeki gizli girişleri kullandığı tahmin ediliyor.
Yer altı mezarlarının sadece küçük bir bölümü halka açıktır ve resmi olarak sınırlı girişe sahiptir. Bazı geçitler ise çok alçak, dar ve su basma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı için 1955'ten beri diğer kısımlara erişim yasa dışıdır. Katafiller, sadece ziyaretçilere açık olan bölümlerde değil, aynı zamanda ziyaretçi alınmayan odalara ve labirentlere de girmektedirler. Yerel halk tarafından genellikle hoş karşılanan katafiller, yakalandıklarında genellikle küçük bir para cezasıyla cezalandırılıyorlar.

Görsel Yükleniyor...
Yer altı mezarında gezen bir ziyaretçi
Katafiller, belirli ağlara ve yer altı mahallelerine ayrılmış olsalar da, aynı mekânı paylaşarak bir topluluk oluştururlar. Her üyenin uyması gereken üç kati kural bulunmaktadır:
1- "Aşağı inen, yukarı da çıkmalıdır." Bu kural, çöp atma gibi basit bir eylem için geçerlidir ve katafiller tarafından tamamen saygı gösterilen ve uygulanan bir kuraldır.
2- "Yukarıda olan bitenden asla bahsetmeyin." Katafiller genellikle kendilerine takma adlar kullanır ve yukarıdaki hayatları hakkında bilgi vermezler. Başkaları tarafından bu konuda soru sorulmaz.
3- "Kimseye, asla güvenme." İyi bir katafil olmak sadece macera duygusu ve yönlendirme becerisi gerektirmez, aynı zamanda yer altı mezarlığını düzenli olarak ziyaret eden gruplara yeterince maruz kalmış biri olduğu kabul edilir. Bu nedenle, yer altı mezarlarının karmaşık bir ağ sistemi olduğu ve sınırlı sayıda giriş çıkış bulunduğu için, kimseye, tabelalara veya haritalara güvenmemek önerilir.
Yanıtla
0
0

Bu içerik için bir tepkiniz var mı?

0
0
0
0
0
0
0
0
İnançlar konusundaki bazı benzer içerikler
İlginizi çekebilecek diğer içerikler
© 2019 - 2024 SoruDenizi v1.4.1
Giriş Yap

Üye Ol
En az 3 en çok 23 karakter, sadece harf ve rakam içerebilir. Boş bırakılamaz En az 6, en çok 36 karakter olmalıdır. Boş bırakılamaz

Kullanıcı Sözleşmesi'ni kabul ediyorum
Şifremi Unuttum
Şifre yenileme bağlantısı e-postanıza gönderilecektir.

Reklamlar Görüntülenemiyor 😞
Hoşgeldiniz, bir reklam engelleyici kullanıyorsunuz gibi görünüyor. Sorun değil. Kim kullanmaz ki?
Reklam engelleyici kullanma hakkınıza saygı duyuyoruz ancak reklam gelirleri olmadan bu siteyi harika tutmaya devam edemeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz.
Anlıyorum; reklam engelleyicimi devre dışı bıraktım.
Soru Denizi, ziyaretçilerine daha iyi bir deneyim sağlamak amacıyla çerez (cookie) teknolojisini kullanmaktadır.
Detaylı Bilgi
Tamam